Erdoğan'dan karayolu ile Hac açıklaması

Erdoğan Karayolu Ulaştırma Zirvesi'nde yapılan ve yapılacak yolların bilgisini verdi. Karayolu ile Hacc'a gitmek isteyenleri gündeme getiren Erdoğan talebi şöyle cevapladı.

Erdoğan'dan karayolu ile Hac açıklaması
Erdoğan'dan karayolu ile Hac açıklaması
GİRİŞ 26.05.2011 11:53 GÜNCELLEME 26.05.2011 11:53
Bu Habere 3 Yorum Yapılmış

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, göreve geldiklerinden bu yana 13 bin 600 kilometre yol inşa ettiklerini belirterek, ''Biz sadece 13 bin 600 kilometre yol inşa etmedik, aslında Türkiye'ye farklı bir gelecek inşa ettik. Bu yollar da Türkiye'yi çok farklı bir geleceğin, aydınlık bir geleceğin içine taşıyacaktır'' dedi.

Erdoğan, Büyük Anadolu Otelinde düzenlenen Türkiye Otobüsçüler Federasyonu (TOFED) 4. Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Genel Kurul'un, sektöre, ekonomiye, Türkiye'ye ve millete hayırlar getirmesini diledi.

Ankara için dün bir dizi proje açıkladıklarını anımsatan Erdoğan, başkentin sanayisini, ticaretini, turizmini, özellikle de vizyonunu ve kentleşme perspektifini köklü şekilde değiştirecek bu projeler arasında, ulaştırmanın ayrı bir yer tuttuğunu söyledi.

Ankara'nın öncelikle yüksek hızlı tren hatlarında bir merkez istasyon haline geleceğini belirten Erdoğan, Ankara-Eskişehir hattını bitirdiklerini ve 2009 yılında işletmeye açtıklarını kaydetti. Eskişehir–İstanbul hattının inşasının devam ettiğini kaydeden Erdoğan, test sürüşleri yapılan Ankara–Konya hattının bittiğini, 3 Haziran cumartesi günü Konya'ya hızlı trenle giderek hattı açacaklarını bildirdi.

Ankara-Sivas hattının çalışmalarının sürdüğünü, bu hattın ilk etapta Erzincan'a kadar uzayacağını anlatan Erdoğan, Ankara-Afyonkarahisar, Uşak, İzmir hattının da proje çalışmalarına devam ettiklerini söyledi.

Ankara'nın, havayolunda da yine bir merkez haline dönüştüğünü ifade eden Erdoğan, Anadolu Jet'in yurtiçi ve yurtdışı çıkışlarında Ankara'yı bir merkez olarak kullanacağını kaydetti.

Ulaştırmada asıl önemli projelerinin karayolları olduğunu belirten Erdoğan, Ankara-Samsun, Ankara-İzmir ve Ankara-Niğde arasına üç farklı otoyol inşa edeceklerini, Samsun otoyolunun yaklaşık 2,6 milyar liraya mal olacağını dile getirdi.

Proje hizmetlerinin üç bölüm halinde ihalesini yaptıklarını, projenin, 2012 yılında tamamlanacağını belirten Erdoğan, 381 kilometre otoyol ve 51 kilometre bağlantı yolu olmak üzere toplamda 432 kilometre yol inşa edeceklerini, bu yolda 9 tünel, 13 viyadük ve 11 kavşağın yer alacağını kaydetti.

İzmir otoyolunun maliyetinin yaklaşık 3,8 milyar lira olduğunu, projelendirmesinin iki etap halinde ihale edildiğini ve 2012'de tamamlanacağını ifade eden Erdoğan, 505 kilometre otoyol, 30 kilometre bağlantı yolu olmak üzere Ankara-İzmir arasında toplamda 535 kilometre yol inşa edeceklerini, burada da 4 tünel, 25 viyadük ve 17 kavşağın olacağını söyledi.

Asıl önemli otoyol projelerinin, Edirne-Habur arasındaki otoyolun Ankara-Niğde etabı olduğunu belirten Erdoğan, Edirne'den başlayan ve Ankara'ya kadar kesintisiz uzanan bir otoyolun olduğunu, Pozantı–Şanlıurfa arasında da bu otoyolun aynı şekilde devam ettiğini, Habur-Edirne arasında, Şanlıurfa–Habur ve Niğde-Ankara etaplarının kaldığını kaydetti.

Ankara-Niğde otoyolunun kesin projelerinin hazır olduğunu belirten Erdoğan, 285 kilometre otoyol, 57 kilometre bağlantı olmak üzere toplamda 342 kilometre yol inşa edeceklerini, burada da 4 viyadük ve 11 kavşağın yer alacağını ifade etti.

Bu projenin, 2 milyar liraya mal olacağını kaydeden Erdoğan, ''İnşallah, Habur etabını da en kısa zamanda tamamlayarak, Edirne Habur arasında kesintisiz bir otoyolu ülkemize kazandırmış olacağız.

Bugün, bu toplantımızın ardından, Niğde'ye giderek, bu müjdeyi oradaki vatandaşlarımızla da paylaşacağız. Sadece geçtiği iller için değil, tüm Türkiye için ben bu projeleri son derece heyecan verici buluyorum'' dedi.

Bölünmüş yol uzunluğunun şu anda 19 bin 700 kilometre uzunluğa eriştiğini belirten Erdoğan, bunun 6 bin 100 kilometresinin, Cumhuriyetin ilk 79 yılında inşa edildiğini, kendilerinin ise 8,5 yılda buna 13 bin 600 kilometre eklediklerini söyledi.

Türkiye'nin tamamının, karayolları ağırlıkta olmak üzere, demiryolu, hızlı tren hattı ve havalimanı noktasında büyük bir şantiyeye dönüştüğünü kaydeden Erdoğan, ulaştırma noktasında 2023 hedeflerini ilan ettiklerini, 2023 yılına kadar 15 bin kilometre daha bölünmüş yolu Türkiye'ye kazandıracaklarını söyledi. 

''YOL, DEMOKRASİYLE DE DOĞRUDAN İLGİLİ'' 

Bir medeniyet olan yolun, bugünün dünyasında kalkınmanın, ilerlemenin en önemli şartı olduğunun altını çizen Erdoğan, ticaretten turizme, bilimden savunmaya kadar hemen her alanın, yolla doğrudan ilgili olduğunu ifade etti.

Seyahat özgürlüğü, bilgi alışverişi, hızlı ulaşım, kültür alışverişi gibi boyutlarıyla değerlendirdiğinde yolun bizzat demokrasiyle de alakalı, doğrudan ilgili olduğunu belirten Erdoğan, yolun, demokrasinin standartlarının daha ileri seviyelere taşınmasında önemli bir faktör olduğunu vurguladı.

Baskıcı, otoriter idarelerin, seyahat özgürlüğünü kısıtladığını kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:

''Bunu bir dönem biz de yaşadık. 1940'larda -tırnak içinde söylüyorum- 'sakıncalı' görülen insanların bir yerden bir yere gitmesi izne bağlanmış, belli şehirlerden çıkış, belli şehirlere giriş izne tabi tutulmuş, belli aileler de zorla göç ettirilmiştir.

 Yol, seyahat özgürlüğünün teminatı olarak, işte bu tür baskıcı zihniyetlerin de geri gelmemek üzere tarihe karışmasını sağlamıştır. Ben, inşa ettiğimiz tüm bu yolların, sadece ulaşıma katkı sağladığına inanmıyorum.

Bu yollar, Türkiye'nin şehirlerini, insanlarını, aileleri, farklı kültürleri, farklı düşünceleri birbirine bağlıyor. Bu yollar, ticaretin, sanayinin, ihracatın çok daha fazla şekilde yaygınlaşmasına zemin hazırlıyorlar.

Turizm kadar, bilgi alışverişi, eğitim seyahatleri daha ucuz, rahat, konforlu şekilde yapılıyor. Yani biz sadece 13 bin 600 kilometre yol inşa etmedik, aslında Türkiye'ye farklı bir gelecek inşa ettik. 79 senede 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapılmış, biz ise 8 senede 13 bin 600 kilometre yaptık, hesap ortada.

AK Parti zihniyetinin iktidarı olmuş olsaydı Türkiye, bu süreç içinde 136 bin kilometre bölünmüş yol yapardı. Olay bu kadar açık. Nasıl ki eğitim sistemine kazandırdığımız 163 bin derslik, 1 milyona yakın bilgisayar, 89 üniversite, Türkiye'nin nesillerini dönüştürecek, geleceğini farklı bir boyuta taşıyacaksa, işte aynı şekilde bu yollar da Türkiye'yi çok farklı bir geleceğin, aydınlık bir geleceğin içine taşıyacaktır.''

Eğitimde yaptıkları yenilikleri de anlatan Erdoğan, gelirken yolda öğrencilerin önünü kestiğini belirterek, ''Akyurt'un bir köyü. Çocuklar ne dedi biliyor musunuz? 'Bizim okulumuzda akıllı tahta var' dediler. Olay bu. Yani şu anda İstanbul'un, Ankara'nın merkezi okullarında bunlar yok ama Akyurt'a bu girdi. Olaya farklı bir yönden bakıyoruz'' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, her alanda iddialı konuşmayı sevmediğini belirterek, ''Birileri bugünlerde çıkıyor, çok iddialı laflar edebiliyor. 'Ben terörü çözerim' diyor. Çözersin madem ver sihirli değneği bize de biz hemen bunu yapalım. Niye geciktiriyorsun? İlla iktidar olduğun zaman çözmen mi lazım. Sen zaten iktidar olamayacaksın, söyle bu sihirli şeyi de bunu biz çözelim, geciktirmeyelim'' dedi.

Erdoğan, Büyük Anadolu Oteli'nde toplanan Türkiye Otobüsçüler Federasyonu (TOFED) 4. Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, bölünmüş yolların, otobanların, konforunu, güvenliğini en önce ve en fazla otobüsçülerin hissettiğini söyledi.

Rize'den İstanbul'a çocukluğunda otobüsle geldiklerini söyleyen Erdoğan, yolların o dönemden bu döneme geldiği noktayı anlattı. Göreve geldiklerinde 15 yılda Karadeniz Sahil Yolunun yüzde 35'nin bitirildiğini, kendilerinin 5 yılda tamamına yakınını bitirdiklerini ifade eden Erdoğan, böylelikle bölgedeki kaza riskini minimize ettiklerini söyledi.

Başbakan Erdoğan, ''Havayolundaki, demiryollarındaki yatırımlarımız, karayolu yük ve yolcu taşımacılığını asla ve asla azaltmadı. Tam tersine rakamlar yukarıya doğru gidiyor.

Ekonomideki iyileşmeye paralel olarak, özel otomobil sayısı artıyor, uçak yolcusu katlanarak artıyor, demiryolu daha fazla tercih ediliyor ama otobüs yolcusu da azalmıyor. Hepsi birbirini adeta tetikliyor. Nitekim otobüs üretim ve satışına ilişkin rakamlar da bu gerçeği net olarak ortaya koyuyor'' dedi.

Türkiye'de, 2002 yılında 2 bin 700 otobüs üretildiğini, 2008'de 7 bin 600 rakamına ulaşıldığını söyleyen Erdoğan, ancak küresel finans krizi nedeniyle üretimde bir düşüş yaşandığını, 2010 yılında üretilen otobüs miktarının 5 bin 300 olduğunu bildirdi.

Erdoğan, 2010 ve 2011 yılları karşılaştırıldığında grafiğin artık yükselmeye başladığının görüleceğini ifade ederek, ''2010 yılının ilk 4 ayında üretim bin 610 adet iken, 2011'in ilk 4 ayında 2 bin 43 adet. Artış oranı yüzde 27. Bu şekilde devam ederse, yıl sonunda inşallah, 2008 rakamlarına çok yaklaşmış olacağız.

Satış rakamları aynı şekilde. 2002 yılında 471 adet otobüs satılmış, 2010 yılında ise, 3 katın üzerinde, bin 525 adet otobüs satılmış. İlk 4 ay satış rakamlarına baktığımızda, 2011 yılında 774 adet otobüs satıldığını görüyoruz ki bu da son 10 yılın rekoru. Sektörden gerçekten çok sevindirici haberler alıyoruz ve inşallah bu trendi hiç bozmadan devam ettireceğiz'' diye konuştu.

Erdoğan, 2003 yılında sektörü yakından ilgilendiren kanunu çıkardıklarını, muayene istasyonlarını uluslararası standartlara kavuşturduklarını anlattı.

Sektörün KDV, sigorta, örgütlenme, ÖTV, İkinci el konusundaki sorunlarını bildiğini aktaran Erdoğan, ''Bunların hiç biri çözülmeyecek sorunlar değil. Bunlar, zaman içinde, özellikle imkanlar daha da arttıkça çözüme kavuşacak ve sektör inanıyorum ki bugünden çok daha ileri bir noktaya ulaşacaktır'' dedi.

KARADAN HAC

''Karadan hac'' konusunun ise farklı olduğunu söyleyen Erdoğan, öncelikle yol güvenliğinin esas olması gerektiğini vurguladı. Yol güvenliği yoksa buna ruhsat verilemeyeceğini ifade eden Erdoğan, ''Önce yol güvenliğini sağlamanız lazım. Şu anda Ortadoğu kaynıyor.

Irak'tan mı Suriye'den mi Ürdün'den mi, hepsi felaket. Allah göstermesin bir kardeşimizin canı yandığı zaman tutuşuyoruz. Hac kervanında böyle bir olay olursa bunu neyle izah ederiz. Yol emniyeti temin edildiğinde ilk atacağımız adımlardan biri karayoluyla haccı sağlamaktır'' diye konuştu.

Ulaşımda bugünlere hep birlikte gelindiğini söyleyen Erdoğan, ''İlkel kasalarda yolculukların yapıldığı dönemden, lüks otobüslerle yolculuk yapıldığı döneme'' ulaşıldığını belirtti.

Türkiye'yi istikrarlı şekilde büyüttüklerini, küresel finans krizinden dahi büyüyerek çıkan bir Türkiye ekonomisi inşa ettiklerini anlatan Erdoğan, şunları söyledi:

''İstikrarı muhafaza ederek, güven zeminini muhafaza ederek, biz bu süreci aynı şekilde devam ettireceğiz. Sektörün, otobüsten ibaret olmadığını, firmalardan ibaret olmadığını da biliyorum. On binlerce kişi, doğrudan ya da dolaylı olarak bu sektörden para kazanıyor, ekmek yiyor.

İstihdam boyutunu da hesaba katarak, bu hayati sektörün her zaman yanında olmaya devam edeceğiz. İstişarelerimiz devam edecek. Önerileriniz, tavsiyeleriniz, yapıcı eleştirileriniz her zaman bize yol gösterici olacak.

Bizim tüm sektörlerle el ele olmamız, iç içe olmamız ülkemizin sorunlarını minimize etmesi demektir. Bakın sıfırlamak demiyorum, iddialı konuşmayı her alanda sevmem. Minimize etmek başarı demektir. Ama birileri bugünlerde çıkıyor, çok iddialı laflar edebiliyor. 'Ben terörü çözerim' diyor.

Çözersin madem ver sihirli değneği bize de biz hemen bunu yapalım. Niye geciktiriyorsun? İlla iktidar olduğun zaman çözmen mi lazım. Sen zaten iktidar olamayacaksın, söyle bu sihirli şeyi de bunu biz çözelim, geciktirmeyelim.''

Erdoğan, toplantının yapıldığı Büyük Anadolu Oteline gelirken, Akyurt ilçesinin bir mahallesindeki okulun önünde öğrencilerle sohbet etti. Öğrencilere akıllı ajanda dağıtan Erdoğan, küçük bir bebeği severek altın hediye etti.

KAYNAK: HABER7
YORUMLAR 3
  • Milli Kurtuluş 12 yıl önce Şikayet Et
    Bugün mü başbakan. 9 senedir Başbakan ve daha 1 sene oldu bu karışıklık. Geldiğin gün nerdeydin sayın başbakanım. Bugün söyledikleriniz belki doğrudur da 9 senedir niye olmadı. Erbakan hocanın demirele dediğini bu bulaşıcı hastalıklar hava yoluyla bulaşmıyorda kara yoluylamı bulaşıyor. 9 senedir niye yapılmadı bu karayolu ile hac onu merak etmek lazım.
    Cevapla
  • milletin ferdi 12 yıl önce Şikayet Et
    Değerli arkadaşım, bu Hükümet zamanında birçok ülkeyle vize kalktı, seyahat kolaylaştı.. Başbakanımızın özellikle de hac, umre gibi dini vecibelerin yerine getirildiği seyahatler söz konusu olduğunda engelleyici olmayacağı açıktır. Başbakanımızın burada bahsettiği nokta, her ne kadar vizeler kalkmış da olsa Suriye’deki iç çatışmaların, Suriye’deki güvenliği tehdit ettiği gerçeğidir. Bu noktada Başbakana hak veriyorum. Ancak güvenlik sağlandığı takdirde karayoluyla hac ve umre kesinlikle uygulanmalıdır.
    Cevapla
  • Abdullah Aydoğdu 12 yıl önce Şikayet Et
    ya hiç mi akıllı yok orada soru soracak.. ya bizim suriye ve ürdün ile vizesiz geçiş anlaşmamız var yani suudi arabisan sınırına kadar her türk vatandaşı gidebiliyor. bu durumda güvenlik problemi yokda olay hac olunca mı problem var? ya başbakanım seni seviyoruz ama daha gerçekçi bir açıklama bekliyoruz. yada suriye ve ürdün ile vize anlaşmasınıda iptal et vatandaşımız güvenlik prolemi yaşamasın.
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Şırnaklı damatla Ukraynalı gelinin düğününde servet takıldı
Son dakika haberi: Okullardaki yeni müfredat modeli açıklandı