Pakdil: Anayasa değişikliğine ihtiyaç var

Pakdil, seçim çalışmaları kapsamında geldiği Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinde, Eğitim Bir-Sen üyeleri ile tanışma toplantısında bir araya geldi.

Nevzat Pakdil, toplantıdaki konuşmasında, 12 Haziran'dan sonra sivil bir anayasa yapmak için gayret sarf edeceklerini ve bu girişimde bulunurken sivil toplum kuruluşlarının görüş ve düşüncelerinin kendileri açısından önemli olduğunu söyledi.

Türk anayasa sistemi içinde, anayasal reformların can alıcı olanının 12 Eylül 2010'da yapılan değişiklikler olduğunu ve muhalefetin bütün gücüyle AK Parti'nin anayasayı yapabilecek milletvekili sayısına ulaşmaması için mücadele ettiğini ifade eden Pakdil, şöyle konuştu:

''Şimdi yeni bir döneme giriyoruz. Sayın Başbakanımızın ve AK Parti'nin açıkladığı hususlar var. Biz bir sivil anayasa arzu ediyoruz. Bu anayasayı gerçekleştirmek için TBMM'de 3'te 2 gibi bir rakama ulaşmak lazım veya referanduma götürecek bir sayıya ulaşmak lazım. Bu da 330-337 arasında bir rakam demek. Muhalefet bütün gücüyle bizim bu rakamlara ulaşmamamız için elden gelen mücadeleyi ciddi anlamda sürdürüyor.

Eğer Türkiye normalleşecekse, Türkiye'nin halkın onayıyla birlikte bir anayasa değişikliğine ciddi anlamda ihtiyacı vardır. Evet, 12 Eylül'de yapılan referandum Türk toplumunu rahatlatmıştır, nefes almasını sağlamıştır. Bu rahat nefes alışının devam etmesi için Türkiye'nin istikrarının devam etmesi gerektiği kanaatindeyim. Bütün gayret ve bütün çabamız hükümet olma üzerine bir çaba değildir.''

-TÜRKİYE'NİN NORMALLEŞMESİ LAZIM''-

Pakdil, sivil anayasanın, çalışma hayatı, çevre, eğitim gibi konuları içeren ve özü insan ağırlıklı olan bir anayasa olmasını istediklerini, bunun mücadelesini verdiklerini ve bu konuda sivil toplum kuruluşlarıyla çalışmak istediklerini dile getirdi.

Halkın en büyük karar mercisi olduğunu, referanduma götürecek bir çoğunluğu sağlamaları halinde yapacakları düzenlemeyi halka sunacaklarını belirten Pakdil, açıklamasını şöyle tamamladı:

''Kararı halkın vermesi gerekiyor ve yapılması gereken husus da budur. Değerli eğitimciler, Türkiye'nin normalleşmesi lazım. Bu Türkiye'yi bizim normalleştirmemiz lazım. Bunu hep beraber yapmamız lazım, bizim mücadelemiz, hedefimiz bu. Bir takım insanların kendilerine çizilmiş olan siyaset alanında siyaset yapmaları Türkiye'nin hiçbir sorununu çözmez. Vesayet sistemine son vermek için Türkiye'nin istikrara ihtiyacı var.

Dünyanın her yerinde aşağı yukarı siyasilerin yelpazesi bellidir. Muhafazakar partiler vardır, işçi partileri vardır, sosyal demokrat partiler vardır. Türkiye'deki yaklaşık oyun yüzde 70'i sol dışında kendisini milli, milliyetçi, muhafazakar olarak nitelendiren insanlara aittir. Türkiye ne zaman birlik, beraberlik içerisinde olmuşsa, tek parti iktidarını sağlamışsa kalkınması hızlanmıştır. Bu vesayet sistemine son vermek için Türkiye'nin istikrara ihtiyacı var, huzura ihtiyacı var. Türkiye'nin işe, aşa, yatırıma ihtiyacı var.''