Türkiye'nin beklediği bebek doğdu

Geçirdiği menenjit hastalığı sonucu kaldırıldığı İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde beyin ölümü gerçekleşen ve makineye bağlı olarak yaşatılmaya çalışılan 27 haftalık hamile Yıldız Alçı, sezaryenle doğum yaptı. 

Genel durumu ve yaşamsal bulguları kararlı bir şekilde devam eden Yıldız Alçı'ya Kadın Doğum Kliniğinden Prof. Dr. Rıza Madazlı başkanlığındaki bir ekip tarafından ameliyata alındı.

Sezaryenle dünyaya gelen bebeğin erkek olduğu ve yoğun bakım ünitesine alındığı bildirildi.

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Yanardağ, beyin ölümü gerçekleşen 27 haftalık hamile Yıldız Alçı'ya yapılan başarılı operasyonla, sağlıklı bir erkek bebeğin dünyaya geldiğini söyledi. Yanardağ, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rıza Madazlı ve Genel Yoğun Bakım Servis Sorumlusu Prof. Dr. Yalım Dikmen ile Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde basın toplantısı düzenledi.

14 gündür yoğun bakımda takibi yapılan Yıldız Alçı'nın genel durumunun kötüye gitmesi üzerine sezaryenle doğuma alındığını ifade eden Yanardağ, "Ekibimizin yaptığı başarılı operasyonla 750 gram ağırlığında sağlıklı bir erkek bebek dünyaya gelmiştir" dedi.

Bebeğin, yenidoğan yoğun bakım ünitesinde kontrol altında tutulduğunu ve doğum sonrası önlerinde 2 kritik gün bulunduğunu kaydeden Yanardağ, şöyle devam etti: "Bebek, hem erken, hem de enfeksiyonlu bir anneden doğduğu için hala risk altında. Ama beklenenden daha iyi durumda. Bu da sevindirici bir haber. Bebeğin bundan sonraki bakımını da yine Cerrahpaşa Tıp Fakültesi olarak üstlendik. Yine ekibimiz yakın takipte. İnşallah sağlıklı bir şekilde buradan taburcu ederiz."

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Yanardağ, annenin durumuna ilişkin soru üzerine, "Annenin zaten beyin ölümü gerçekleşmişti. Sırf bebek için yaşatılmaktaydı. Dolayısıyla eşi, organlarını Türkiye Organ Bağış Merkezine bağışlamış durumda" dedi.

Yanardağ, Yıldız Alçı'nın karaciğer ve böbreklerinin şu anda nakil aşamasında olduğunu ve işlemlerin sürdüğünü kaydetti. Halil Yanardağ, bir soru üzerine, bu vakanın dünyada 14'üncü, Türkiye'de ise ilk vaka olduğunu söyledi. Anne ve bebeğin durumunun ilk günden itibaren çok yakından takip edildiğini dile getiren Yanardağ, gazetecilerin bebeğin fotoğrafını çekme isteklerine, yoğun bakımın steril olması ve durumun hasta haklarına aykırılık teşkil etmesi nedeniyle olumlu yanıt vermedi.

PROF. DR. MADAZLI

Prof. Dr. Rıza Madazlı da bebeğin şu anda 27 haftalık ve 700-750 gram civarında olduğunu belirterek, "27 haftalık bebeklerde ciddi riskler olabilir. Yenidoğan ünitemiz bebeğin durumunu yakından takip etmektedir" dedi.

"Annedeki menenjitin sorun olup olmadığına" ilişkin soru üzerine Madazlı, "Sonuçta bir enfeksiyon var, fakat bu enfeksiyonun daha çok lokalize olduğunu, çocuğun enfekte olmadığını düşündük. Tabii, bunu anne karnında tespit etmek için unvazid girişimlere gerek var. Buna ihtiyaç duymadık. Fakat çocuk gerekli antibiyotik tedavisini aldı. Mevcut durum, doğduktan sonra değerlendiriliyor. Yani daha henüz yeni doğdu" şeklinde konuştu. 27 haftanın, bebeğin yaşatılabileceği bir doğum haftası olduğunu vurgulayan Madazlı, ancak ciddi risklerin bulunduğunu ve bunları bugünden konuşmanın mümkün olmadığını söyledi.

Prof. Dr. Yalım Dikmen de annenin durumunun bugün bebeği tehlikeye atacak şekilde bozulması nedeniyle sezaryenle doğuma karar verildiğini söyledi.

Dikmen, bebeğin küçük doğum tartısı ve küçük doğum zamanıyla kritik durumda bir bebek olduğunu kaydetti. Bebeğin organlarının gelişmesinin anne karnı dışında tamamlanacağını ve bunun için süreye ihtiyaç olduğunu anlatan Dikmen, bazı organların fonksiyonlarının bebek için hayati risk taşıdığını, bu nedenle bebeğin yoğun bakımda olduğunu ve oradan çıkıncaya kadar da kritik durumda bulunacağını söyledi. Dikmen, beyin ölümü gerçekleşmiş anneden doğum olması nedeniyle, bunun Türkiye'deki ilk vaka olduğunu kaydetti. Annenin hangi organlarının nakledileceğine ilişkin soru üzerine Dikmen, "Şu anda iki böbrek uygun görünüyor. Karaciğer alınacak. Uzun süre ilaç etkisiyle birtakım fonksiyonları sürdürüldüğü için kalp uygun bulunmadı. Korneaları alınacaktır. Alıcıları bilmiyoruz" dedi.

Dikmen, "Menenjit gibi ağır bir enfeksiyon geçirmiş hastanın organlarını almak risk değil mi?" sorusuna da "Menenjit çok ağır bir enfeksiyon, ama bu çok uzun süre değerlendirildi. Yaptığımız hiçbir tetkikte hastanın kanında enfeksiyon yapıcı mikro organizmaya rastlamadık. Dolayısıyla enfeksiyonun organlara yayılmadığını düşünmekteyiz" yanıtını verdi. Organ bağışında belli risklerin göze alındığını ifade eden Dikmen, "Bu tip tedavilerde her zaman riskler göze alınmak zorundadır. Başka çaresi yok. Bunlar donörlere anlatılıp onay alınmıştır mutlaka" dedi.

BABA ERDİNÇ CEYHAN

 Baba Erdinç Ceyhan da haberi aldığında sevinci ve üzüntüyü bir arada yaşadığını söyledi. Oğlunu yaşatmak için elinden gelen her şeyi yapacağını ifade eden Ceyhan, bebeğe, Prof. Dr. Rıza Madazlı ve Sadi Su Yoğun Bakım Ünitesinin adından esinlenerek, Sadi Rıza ismini koyduklarını kaydetti. Ceyhan, eşinin cenazesini yarın memleketi Ağrı'nın Tutak ilçesine götüreceğini söyledi.

KARACİĞER NAKLEDİLİYOR

Bu arada, Yıldız Alçı'nın karaciğerinin, Memorial Hastanesinde, 16 yıldır karaciğer hastası olan Sebahat Bakır'a (53) nakledilmekte olduğu öğrenildi. Prof. Dr. Münci Kalayoğlu başkanlığındaki ekip tarafından gerçekleştirilen ameliyatın sabaha kadar sürmesinin beklendiği kaydedildi.

İLİŞKİLİ HABERLER