Diyanet İşleri Başkanlığından ‘Selefi-Vehhabi’ açıklaması

Diyanet İşleri Başkanlığı, son günlerde bazı medya mecralarında yer alan ve Başkanlığı, Selefi-Vehhabi fikir akımlarının Türkiye’de yaygınlaşmasına hizmet etmekle suçlayan haber ve paylaşımlarla ilgili bir açıklama yaptı.

Diyanet İşleri Başkanlığından ‘Selefi-Vehhabi’ açıklaması
Diyanet İşleri Başkanlığından ‘Selefi-Vehhabi’ açıklaması
GİRİŞ 19.07.2022 21:32 GÜNCELLEME 19.07.2022 21:45
Bu Habere 42 Yorum Yapılmış

 Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, “Son günlerde bazı medya mecralarında yer alan ve Başkanlığımızı ‘Selefî-Vehhâbî’ fikir akımlarının ülkemizde yaygınlaşmasına hizmet etmekle suçlayan haber ve paylaşımlar, gerçeği yansıtmaktan uzak olup son derece rahatsız edici ve üzücüdür” denildi.

''ÜMMETİN BÜTÜNLÜĞÜNE ZARAR VERECEK SÖYLEMLERDEN KAÇINMALIYIZ''

Açıklamada, “Diyanet İşleri Başkanlığı, ‘Kur’an-ı Kerim’ ve ‘Sünnet-i Seniyye’ çizgisinde sahih din anlayışını şiar edinmiş, din eğitimini ve irşat hizmetlerini bu çizgiden asla taviz vermeden yürütmenin gayreti içerisinde olan, ilkeleri sarih ve duruşu maruf bir kurumdur. Bu köklü kurum, ilim geleneğimizden aldığı müstesna mirasla, günümüz insanı ve gelecek nesillerimiz için İslâm’ın ana kaynaklarından beslenen sağlam bir itikadi ve ahlaki zeminin oluşması yolunda çalışmalarını sürdürmektedir.

Başkanlığımız, başta cami ve Kur’an kurslarımız olmak üzere, hizmet verdiği her alanda sağduyulu ve tutarlı bir üslupla din hizmeti yürütmektedir. Zahiri, parçacı, ayrıştırıcı ve tekfir edici yorumlarla gelişen ve İslam’ın rahmet dini olduğu gerçeğini gözardı eden yaklaşımların bilhassa gençlerimizi ve geleceğimizi tehdit ettiğine dair Başkanlığımızın yayınları ve üst düzey açıklamaları olduğu ise malumdur. İfrat ve tefritten uzak, sade ve mutedil bir dini hayata rehberlik etmek, her türlü din istismarına ve fitne ateşine karşı müteyakkız davranarak toplumumuzu bilinçlendirmek, Diyanet İşleri Başkanlığı’mızın vazgeçilmez görevidir. İslam dünyasında tefrika ve tezviratın açtığı yaralar böylesine büyümüşken, milletimizin birliğine ve ümmetin bütünlüğüne zarar verecek söylemlerden kaçınmak da her Müslüman’ın vazifesi olmalıdır” ifadelerine yer verdi.

KAYNAK: İHA
Gülşah Kerimoğlu Haber7.com - Editör
Haber 7 - Gülşah Kerimoğlu

Editör Hakkında

Üsküdar Üniversitesi Yeni Medya ve Gazetecilik bölümünden 2019 yılında onur öğrencisi olarak diplomasını aldı. Okul gazetesinde birçok habere ve röportaja imza attı. Kanal 7 Medya Grubu bünyesinde Haber 7 ve Yasemin.com’da staj yaptı. Anadolu Ajansı’nda gönüllü stajyerlik yaptı. Yasemin.com’da mesleğe ilk adımını attı. 2019 yılında Kanal 7 Medya grubu bünyesinde yer alan Haber7.com sitesinde İçerik Editörü olarak çalışmaya başladı.
YORUMLAR 42
  • pirifani 1 yıl önce Şikayet Et
    Okumaktan mana ne,kişi HAKK'I bilmektir,okudum bildim deme,çok taat kıldım deme,hepisinden iyice bir gönüle girmektir.YUNUS EMRE HZ. Ömür tamam olup defter dürülür,sırat köprüsü ve mizan kurulur,HAKK'IN dergahına kullar derilir,buyruğu tutulur ferman eğlenmez.AZİZ MAHMUD HÜDAİ HZ.
    Cevapla
  • Ahmet 1 yıl önce Şikayet Et
    Başkanlığınızın bu Selefi-Vehhabi fikir akımlarının yaygınlaşmasıyla alakalı biz Vatandaşı, yazılı veya sözlü veyahut İmamlarımız aracılığıyla olsun bilgilendirecek en ufak bir girişiminiz varmı? Ayrıca bazı Camilerimizde cemaatin Cami imamıyla alakalı çok ciddi şikayetler olmasına rağmen hala görevde olmaları, birçok imamın hala Cuma Hutbelerinde Hutbe adabına yakışır davranmadığı için normal olarak vatandaşıda bu konuda uyaramadğı aşikardır. Daha siz Diyanet İşleri Başkanlığıınızın Umre fiyatları ile Hac fiyatları arasındaki fahiş fiyat aralığı gibi bir çok hakkınızda şikayetlerimiz varken şimdi bu şikayetlerimizden dolayı biz vatandaşa damı serzenişte bulunacaksınız yoksa aynen devam mı?
    Cevapla
  • zeki 1 yıl önce Şikayet Et
    Allahın Kitabı Kuran dışında Müslümanlığın kaynağı olmadığı gerçeği kabul edilip uygulanmalıdır..Yoksa herkesin bir dini oluyor..Kuran uygulanmak için gönderildi.Arapca okuyyup sevap kazanmak için değil.
    Cevapla
  • misafir 1 yıl önce Şikayet Et
    YÜCE KİTABIMIZ KUR'AN-I KERİM'DE örnek olarak,abdestin nasıl alınacağını ve namazın nasıl kılınacağını bilmemiz pek mümkün olmaz.YÜCE KİTABIMIZ KUR'AN-I KERİM MÜBAREK PEYGAMBERİMİZ ALEYHİSSELAM HAZRETLERİ tarafından tatbik edilerek, uygulanarak MÜSLÜMANLARA bildirilmiştir,geçmişteki ilahi dinlerde dahi,PEYGAMBERLER ALEYHİMÜSSELAM HAZERATI olmadan DİNİ hükümlerin uygulanabilmesi pek mümkün değildir.PEYGAMBERİMİZ ALEYHİSSELAM HAZRETLERİ veda hutbesini irad ettiğinde size iki şey bırakıyorum,birisi ALLAH'IN KİTABI KUR'AN-I KERİM, DİĞERİ İSE BENİM SÜNNETİMDİR.Bu ikisine sıkı sarıldığınız müddetçe yolunuzu asla şaşırmazsınız,buyurmuştur.
    Cevapla
  • kahtenli 1 yıl önce Şikayet Et
    bu açıklama da kutsallarımız ile ilgili yazılan kelimeler hariç , açıklama babında en ufak bir anlaşılan cümle var mı arkadaşlar , millete açıklama yaparken politik açıklama yapılmaz , net olsanıza kardeşim , selefi vehhabi açılımı mı yapıyorsunuz , yok yapmıyorsanız bu vehhabi hocalar nasıl diyanetin camilerinde konuşuyorlar , kim izin veriyor bunlara
    Cevapla
  • erol/Antalya 1 yıl önce Şikayet Et
    Diyanet asli görevini layıkıyla yerine getirmeli, İmamlar ve Ulamalar dini konularda ve ibadetlerde daha etkin ve araştırmalar yaparak müminleri daha da bilgilendirmelidir. Sokakların halini görüyoruz. Gençliğin din ve müslümanlık la hiç alakası yok.Böyle giderse Diyanet sadece bir resmi kurum olarak adı kalacak.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
ABD'nin 'özgürlük' anlayışını Siyonistler belirliyor!
E-muhtıranın üstünden 17 yıl geçti