Sezer'in tezine Baykal da inanamadı
Siyaset Meydanı'nda program arasında Ahmet Necdet Sezer'in 'Anayasa değişikliği paketi referandumdan sonra Anayasa Mahkemesi'ne götürülür' tezini Baykal'a soran Küçükkaya bakın nasıl yanıt almış...
İsmail Küçük'ün haberi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan bir buçuk ay sonra, yine Show TV ekranlarında Ali Kırca yönetimindeki Siyaset Meydanı'nda bu kez ana muhalefet lideri Deniz Baykal sorularımızı yanıtladı.
Başbakan'lı programda olduğu gibi Ali Kırca'yla birlikteydik, bizim dışımızda Fehmi Koru, Ruşen Çakır ve Şükrü Küçükşahin vardı.
Erdoğan'lı Siyaset Meydanı İstanbul'da Dolmabahçe Başbakanlık ofisinde, Baykal'lı olan ise CHP Genel Merkezi'nde yapıldı.
Başbakan'ın programı biraz daha erken saatte başlamıştı, Baykal'lı Siyaset Meydanı ise gece 3'e kadar sürdü. Bu konuda Baykal'ın çok şık esprileri oldu.
Son dönemde ekranda siyaset tartışmalarının revaçta olduğu ortada. Gündem yoğun, tartışmalar hararetli, mücadele keskin olunca iyi bir zamanlama yakalandığı takdirde hatırı sayılır bir izleyici elde ediliyor.
REYTİNGLERİN DİLİ
Erdoğan'lı Siyaset Meydanı reyting sıralamasında totalde 20'nci, AB'de 13'üncü olmuştu. Baykal'lı Siyaset Meydanı ise totalde 41'inci, AB grubunda 17'nci sıraya oturdu. Tabii Baykal'lı programın geç saatte yayınladığını tekrar hatırlatalım.
Erdoğan, siyasi bir strateji gereği sık sık başarıyla uyguladığı 'gündem mühendisliği'ni televizyonda da sergileyen bir lider. O, bilinen klişe ile iyi hatip...
Baykal ise taktiği gereği soru ne olursa olsun, kendi yanıtını verenlerden. İzleyen için uygun bir yöntem olduğunu düşünmüyorum ama bunu anlayışla karşılamak gerek, muhalefetin medya konusunda iktidar gibi şanslı olmadığı ortada.
CHP liderinin sözünü keserek, konuyu değiştirmek neredeyse imkansız... Reklam arasında bunu konuşurken, 'soru sormak değil, verilen yanıt önemlidir. Sizin sorularınızdan çok benim bir muhalefet lideri olarak söyleyeceklerime ve onu milletin nasıl anladığına bakarım' dedi. 'Ama sorular da cevaba dahildir' diye ekledim, yanıtı şöyle oldu: 'Haklı olsan da kısa yanıtlar için söz veremem'...
FEHMİ KORU, AKP GENEL MERKEZİ'NE HİÇ GİTMEMİŞ
Deniz Bey, Fehmi Koru'nun programa katılmasına özellikle sevindiğini söyleyerek, 'ne zamandır bir imkan olsa da bir araya gelsek diye düşünüyordum' dedi. Tam yayına girmek üzereyken söz parti genel merkezlerinden açıldı. AKP gibi CHP de yeni bir genel merkez binasında hizmet veriyor. O arada Baykal'ın önce şaşırmasına, sonra memnun olmasına neden olan, 'Fehmi Koru'nun AKP Genel Merkezi'ne hiç gitmediği' bilgisiydi. Deniz Bey, 'aslında bu normal, burada ilgi ve alaka göreceğini, samimiyetle karşılanacağını ve sevildiğini biliyorsun, öbür taraf için tablo net değil' esprisini yaptı.
Hoş bir duyarlılık örneği de gece yarısı geldi. Baykal, Ali Kırca'nın Show Haber'de, kanser tedavisi gören Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok'la bağlantı yaptığından hareketle, özel kalem müdürü Nilgün Şahin'e 'Özdemir Bey'i muhakkak arayalım, sabah erkenden görüşelim' talimatını verdi.
BAYKAL'IN ÜÇLÜ MEKANİZMALARI
İki kritik konuda Baykal, 'üçlü bir çerçeve' çizmeyi tercih etti. Siyaseten anlamlı buluyorum. Anayasa değişikliği tartışmalarında net biçimde 'Paketten üç maddeyi çıkarsınlar, hepsini tek tek oylayıp referanduma gerek kalmadan kabul edelim' diyerek Anayasa Mahkemesi'nin ve HSYK'nın yapısının değiştirilmesini, parti kapatma davası açılabilmesinin Meclis iznine bağlanmasını eleştirdi.
Ergenekon soruşturmaları silsilesini ise yine üçlü bir yorumlamaya tabi tuttu. Baykal devlet içinde mafyalaşma, Güneydoğu'da rutin dışına çıkarak kendi çıkarları için adam öldürenler ve kurumlar içinde darbe düşünen, planlayan münferit gruplar olabileceği tezini dile getirdi. Ama bunların tek bir paket altında toptancı bir anlayışla değerlendirilerek büyük yanlışlar yapıldığını, Mehmet Haberal gibi masum olduğunu söylediği isimlerin de bu pakete dahil edildiğini iddia etti.
TÜRBAN SORUNUNUN ÇÖZÜLDÜĞÜNÜ DÜŞÜNÜYOR
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, sorum üzerine Saadet Partisi ve onun lideri Numan Kurtulmuş'la ilgili uzun uzun değerlendirmelerde bulundu. O sözleri ve Deniz Bey'in muhafazakar kesimle ilişki konusundaki yorumlarını 'bilinçli bir açılım politikasının devam edeceği' şeklinde anlamak mümkün. Bu çerçevede Deniz Bey üniversitelerde türban sorununun bir ölçüde kendiliğinden çözüldüğüne, müdahale yapılmazsa, konu tartışma platformuna çekilmezse kademeli olarak tamamen hallolacağına inanıyor.
'Seçim barajı birinci partinin lehine çalışıyor' diyen Baykal'ın, önümüzdeki seçimde Saadet Partisi'yle bir ittifak yapması bana hiçbir şekilde sürpriz gelmeyecek.
Son bir not...
Deniz Bey'e, Onuncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in 'Anayasa değişikliği paketi referandumdan sonra Anayasa Mahkemesi'ne götürülür' tezini sordum. 'Öyle bir değerlendirmesi olduğunu hiç sanmıyorum, hiç ihtimal vermiyorum' yanıtını verdi. Program arasında 'bunu Sayın Sezer'den aldığınız bilgilere mi akıl yürütmeye mi bağlayalım' dedim, 'akıl yürütme' dedi. Ben yine de Baykal'ın ihtiyat payı bırakmayan netlikteki sözlerini Sezer'den bir şekilde sinyal geldiği şeklinde yorumladım.
Yazının orjinal hali için tıklayınız!!!
-
mehmet tokat 15 yıl önce Şikayet EtİNÖNÜCÜLÜK VE TEK PARTİCİ BAYKAL. baykalın tek hayali, tek uğraşısı yargı ve askeri kullanarak tek parti sistemini tekrardan kurdurmak. ama millete rağmen asla bu nasyonal sosyalist düzeni türkiyede kuramayacak.Beğen
-
heval amedi 15 yıl önce Şikayet Etkorumaya alınmış sistemler yıkılmaya mahkumdur. Düşünebiliyormusunuz halka uygulanan hukuk halk tarafından değiştirilemiyor yani sistemi koruma adına birileri halka rağmen dayatma yapıyor bu dayatmaya halk ne zamana kadar eyvallah der tabiki halk buna sonsuza kadar eyvallah demez ve o sistemi kökten yıkar. yani kemalistler kemalizmin sonunu kendi elleriyle hazırlıyor çünkü bu dayatmalarla halka başka bir şans tanımıyorlarBeğen
-
enes 15 yıl önce Şikayet Etsn baykala. sn baykal bizim ev sahibi çok kıl onuda mümkünse bir şikayet etsen anayasa mahkemesine.Beğen
-
kkns 15 yıl önce Şikayet Etaçılım...!. Onun için mi sizin kadınlar çarşafları yırtıyordu çözülmüş müş...! kin odağı chp...!Beğen