İzmir gizli belge davasında son durum

İzmir'deki 49'u muvazzaf asker 79'u tutuklu, toplam 357 sanığın yargılandığı "Gizli belgi ve belge bulundurma" davasında, sanık savunmalarının alınmasına devam edildi.

İzmir gizli belge davasında son durum
İzmir gizli belge davasında son durum
GİRİŞ 06.05.2013 18:38 GÜNCELLEME 06.05.2013 18:38

İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada, suç örgütünün koordinatörlerinden biri olduğu ileri sürülen ve "Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "Kişisel verilerin kaydedilmesi", "Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek" suçlarından müebbet ile 9 yıl hapis cezası istenen tutuklu sanık Coşkun Başbuğ savunmasında hakkındaki suçlamaları reddetti.

Yaklaşık 1 yıldır tutuklu olduğunu belirten Başbuğ "Binlerce kişinin şerefini onurunu haysiyetini ayaklar altına alan bir iddianameye karşı savunma yapacağız. Ortada net bir suç olsa bunu savunalım. Fakat hayali bir örgüt ve kurgu bir senaryo bizi zorluyor" dedi.

Önlerine "Pandora" denen bir kutu konulduğunu, kutunun içindeki kirli olayların bir iddianameyle sunulduğunu ifade eden Başbuğ, "Birbirini tanımayan kişilerle bir arada adliyeye getirildik" diye konuştu.

Bir örgütün gerçekte var olması durumunda kişilerin işbirliği içinde hareket etmesi gerektiğini, fakat dalga dalga süren operasyonlara rağmen kaçak bir kimsenin olmamasının tezatlık oluşturduğunu kaydeden Başbuğ, "Casus albay damgası yedim. Ne iddianame okudum ne de bir itirazım oldu. Bana bağlı olduğu öne sürülen örgüt üyelerinin hiçbirini tanımıyorum. Bu benim savunmam değil, silahlı kuvvetleri savunuyorum. Çünkü bu yaşanan hadise silahlı kuvvetlere hakaret. 400 tane casusun olduğu bir TSK, ülkede var olamaz. Askerlere her şey denilebilir ama casus demek yakışmaz. Cumhuriyet tarihinde bunun örneği bir tanedir" dedi.

Başbuğ, iddianameden cinsel ifadelerin kaldırılmasından sonra geriye sadece kim tarafından konulduğu belli olmayan askeri belgeler ve isim listesinin kaldığını, anlatımlarda çok tekrarların bulunduğunu söyledi.

Narin Korkmaz'ın gerçekte maddi durumu vasatın altında, belediye otobüslerini kullanan, akıl ve ruh sağlığı yerinde olmayan, sempatisinden dolayı askerlerle bir araya gelen kişi olduğunu savunan Başbuğ, "İddianamede ise her yerde her şeyi konuşan, birçok kişiyle cinsel ilişkisi olan, askeri tesislere girip çıkan, emrinde amiraller, generaller bulunan tüm zamanların en büyük casusu, bir Mata Hari olarak gösteriliyor" ifadesini kullandı.

Başbuğ'un savunmasının sona ermesi üzerine mahkeme başkanı Atilla Rahman, yarın tutuklu sanık Hakan Oğuzhan'ın savunmasına geçileceğini belirterek oturuma ara verdi.

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Galatasaray, Adana'da ikinci yarı açıldı! Son sözü Icardi söyledi
Nedim Şener kulis bilgisini verdi! Yargıtay DEM Parti için harekete geçti