ABD'de siyahi gencin polis tarafından öldürülmesi
ABC News TV ile Washington Post gazetesinin ortak araştırmasında, Ferguson'da Amerikalıların yüzde 48'nin polis memuru Wilson'un yargılanmamasını içeren jürinin kararını onaylarken, yüzde 45'i karara karşı görüş bildirdi
ABD'de yapılan bir araştırma, Missouri eyaletinin St. Louis kentinde şiddet eylemlerine dönüşen ve ülke geneline yayılan protesto gösterilerine yol açan jüri kararıyla ilgili Amerikalıların "ırk, kuşak ve siyasi görüş ayrılıklarını" ortaya koydu.
Geçen hafta pazartesi günü St. Louis'de açıklanan, 9 Ağustos'ta Ferguson'da meydana gelen olayda, 18 yaşındaki siyahi genç Michael Brown'u öldüren Darren Wilson'un yargılanmamasını öngören jüri kararından sonra meydana gelen tartışmalarda Amerikalıların ırksal, siyasi ve kuşaklar açısından büyük farklılıklarna ilişkin araştırma yapıldı.
ABC News TV ile Washington Post gazetesinin yaptığı ortak araştırmada, St. Louis'de Amerikalıların yüzde 48'nin polis memuru Wilson'un yargılanmamasını içeren jürinin kararını onayladığı, yüzde 45'inin ise karara karşı görüş bildirdiği kaydedildi.
Araştırmaya katılan beyaz Amerikalıların yüzde 58'in onayladığı jüri kararını, siyahların yüzde 9'u ve Latin kökenlilerin de yüzde 32'si beyazlarla aynı yönde görüşü paylaştı. Araştırmada siyahların yüzde 85'inin ve 10 Latin kökenliden 6'nın jüri kararını onaylamadığı kaydedildi.
Siyah Amerikalıların yüzde 73'ünün jüri kararını şiddetle kabul etmezken, Latin kökenlilerin yüzde 45'lik bir bölümü de şiddetle jüri kararına karşı çıkanlar arasında yer aldı. Jüri kararını şiddetle kabul edenlerin oranının ise yüzde 42 olarak gerçekleştiği kaydedildi.
Cumhuriyetçilerin yüzde 76'sının onayladığı Brown'u öldüren polisin yargılanmamasını içeren jüri kararı, Demokrat partililer tarafından ise sadece yüzde 27 oranında kabul gördü.
Ferguson'daki jüri kararında, kuşak farkları açısından da, benzer bir bölünme ortaya çıkıyor. Araştırma sonucuna göre, yaşlıların yüzde 62'si onayladığı jüri kararı, 30 yaş altındakilerde yüzde 30 oranında kaldı.
Araştırma sonuçlarının 25-26 ve 28-30 Kasım 2014 tarihleri arasında, İngilizce ve İspanyolca dillerinde, rastgele mobil ve sabit telefonlarla bin 11 yetişkinle yapılan görüşmelerle elde edildiği bildirildi. Araştırmadaki yanılma payının ise yüzde 3.5 olduğu kaydedildi.
