10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü

Beyoğlu'nda toplanan Kırım Tatarları, Rusya'nın ilhakından sonra Kırım'da yaşanan hak ihlallerini protesto etti.

Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelen gruptakiler, "Kremlin haydutluğa son ver, kaçırılanları iade et" ve "Kırım'da Ruslar tarafından kaçırılanlar bulunsun" yazılı pankartlar açtı.

Kırım ve Türk bayrakları taşıyan gruptakiler, sloganlar atarak Rusya'nın İstanbul Başkonsolosluğu'na yürüdü.

Burada Kırım ve Türk milli marşlarının okunmasının ardından 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla açıklama yapan Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği İstanbul Şube Başkanı Celal İçten, Rusya'nın Kırım'ı işgal etmeye başlamasından itibaren sistematik insan hakları ihlalleri gerçekleştirdiğini söyledi.

İçten, 3 çocuk babası Reşat Ahmetov'un 3 Mart'ta Kırım'ın hükümet binası önünde durarak yaptığı sessiz protesto sırasında kaçırıldığını ve hunharca öldürüldüğünü kaydetti.

Kırım'da paramiliter güçler ve Rus istihbarat organları tarafından kaçırılan ve bir daha haber alınamayanların sayısının 15'i geçtiğini, en son 2 Aralık'ta 18 yaşında bir üniversite öğrencisinin kaybolduğunu aktaran İçten, "Gayrimeşru Kırım yönetiminin, işgal sürecinde işlenen suçların cezadan muaf tutulmasını istediğini ve buna yönelik yasa tasarısının Rus parlamentosunda bulunduğunu" ifade etti.

"Asayiş ve güvenlik yeniden tesis edilmeli"

İçten, ağustos ile ekim arasında Rus kolluk kuvvetlerinin, silahlı ve maskeli şekilde camilere, imam hatip okullarına, Kırım Tatarları'nın yaşadığı evlere baskın yapıp çok sayıda arama gerçekleştirdiğini anlatarak, Kırım Tatar Milli Meclisi'nin kullandığı binaya el konulduğunu anımsattı.

Rus makamlarının, Kırım Tatar Türklerinin lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Rıfat Çubarov, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Kırım Temsilcisi İsmet Yüksel'e, Kırım'a 5 yıl giriş yasağı koyarak, bu kişileri ailelerinden kopardığını anlatan İçten, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"Totaliter Sovyet rejiminde olduğu gibi onları kendi vatanında yaşama hakkından mahrum etti. Rusya, Kırım'da işgalci de olsa uluslararası insan hakları hukukuna uyarak, imzalamış olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi gibi yükümlülüklerini yerine getirmelidir. Moskova yönetimi yarımadada asayiş ve güvenliği yeniden tesis etmelidir. Milis kuvvetleri dağıtılmalıdır. Kırım Tatarlarına karşı uygulanan baskılar sona erdirilmelidir. Kırım Tatar liderlerine Kırım'a giriş yasağı derhal iptal edilmelidir. BM, AGİT ve Avrupa Konseyi'nin insan haklarından sorumlu organları bir an önce Kırım'da daimi olarak görev yapmaya başlamalıdır. Kırım'daki cinayet, insan kaçırma ve şiddet olayları aydınlığa çıkartılarak, sorumlular uluslararası mahkemeler tarafından yargılanmalıdır."