"Madde Bağımlılığı ve Topluma Etkileri" Paneli

İstanbul Narkotik Başkomiseri Uzman Psikolojik Danışman Evcin: - "ABD'de esrar kullanımının ülke ekonomisine bir yıllık zararı 181 milyar dolar"

"Madde Bağımlılığı ve Topluma Etkileri" Paneli
"Madde Bağımlılığı ve Topluma Etkileri" Paneli
GİRİŞ 22.12.2014 10:31 GÜNCELLEME 22.12.2014 10:31

İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü Başkomiseri Uzman Psikolojik Danışman Uğur Evcin, "ABD'de esrar kullanımının ülke ekonomisine bir yıllık zararı 181 milyar dolar" dedi.

Uyuşturucu madde bağımlılığıyla mücadele eden Gönül Pervaneleri Derneği tarafından Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezi'nde düzenlenen Madde Bağımlılığı ve Topluma Etkileri Paneli'nde konuşan Evcin, madde bağımlılığında dünyadaki güncel gelişmeleri değerlendirdi.

Türkiye'de, önceki yıl tüm Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeleri toplamında yakalanandan 2 kat fazla madde ele geçirildiği belirten Evcin, operasyonların artmasıyla madde bağımlılığının azalmadığını, konunun sadece emniyet tedbirleriyle aşılamayacağını anlattı.

Dünya Sağlık Örgütü'nün 135 ülkede yaptığı bir araştırmaya göre gençlerin yüzde 70'inin bağımlı olduklarını kabul etmediğini aktaran Evcin, "Hiçbir genç bağımlı olmak, ailesini üzmek, arkadaşlarını da bu illete başlatmak için madde kullanmıyor, daha az acı çekmek için kullanıyorlar" dedi. Evcin, şöyle devam etti:

"Bu araştırmaya göre gençler neden madde kullanıyor? Gençlerin yüzde 65'i diyor ki, biz travmalarımızla baş edemediğimiz için, sorunlarımızla baş edemediğimiz için, hayır deme becerimiz gelişmediği için madde kullanım davranışına yöneldik. O zaman burada hepimiz kendimize şunu sormalıyız. Bizler toplumun birer bireyiyiz, biz gençlerin travmalarını azaltmak için ne yaptık… Biz gençlerimizin sorunlarıyla doğru şekilde baş etmesi için ne yaptık? Stresle, sorunlarla mücadele için mücadele etmelerine destek olmak için ne yaptık? Ya da bundan sonrası için ne yapabiliriz?"

"ABD'de sigara, alkol ve esrarın ekonomiye yıllık zararı 524 milyar dolar"

Meslek hayatı boyunca yaşadığı olayları da katılımcılarla paylaşan Evcin, "Gençleri yargılamadan, sert sözlerle suçlamadan onları anlamak zorundayız önce. Onları anlamadan tedaviye, iyileşmeye ikna etmemiz söz konusu değil" ifadelerini kullandı.

Türkiye'de antidepresan ilaçların da baş döndürücü şekilde yaygınlaştığını dile getiren Evcin, bu konunun da "zehir tacirlerinin" radarında olduğu uyarısında bulundu.

Evcin, yapılan yasal düzenlemelerle artık uyuşturucu madde bulundurmanın da başlı başına suç kabul edildiğinin altını çizerek, 2 yıldan 5 yıla kadar verilen hapis cezasına dikkati çekti.

ABD'de esrar kullanımının ülke ekonomisine bir yıllık zararının 181 milyar dolar düzeyinde olduğunu aktaran Evcin, şunları kaydetti:

"Bizde maalesef sosyal araştırmalar yeterli seviyede değil. Yeterli bütçe ayrılmadığı için biz maalesef ülkemizde madde bağımlılığının ne düzeye çıktığını temel olarak gözlemleyemiyoruz. Ama Amerika'nın bu konuda çok fazla politikası var, çalışmalar yapılıyor. ABD'de madde kullanan kişilerin bir yılda topluma maliyetinin 181 milyar dolar olduğu belirtiliyor.

Bunun içine sigara ve alkolü de koyduğunuzda 524 milyar dolara çıkıyor rakam. Şimdi biz STK'larımıza önleme tabanlı çalışmalar yapması için 1 milyar dolar ayırabilsek, farkındalığı artırın desek biz gençlerimizi, ailelerimizi ciddi anlamda koruma davranışı içinde bulunabiliriz."

"İzlanda örneği çözüm için umut veriyor"

Evcin, Avrupa'nın 300 bin civarında nüfuslu ülkesi İzlanda'nın 1994-1995 yıllarında madde bağımlılığında zirveye çıktığını hatırlattı. Evcin şöyle devam etti:

"Yıl 2014 oldu. Avrupa'da genç nüfusun en az madde kullandığı ülke İzlanda oldu. Ne yapmışlar, yani bu insanlar sonuçta bizde madde kullanımı artarken bu insanlar nasıl bunu dibe çekmeyi başarmış. Şunu yapmışlar, ülkenin dört bir tarafındaki kurumları, STK'ları, üniversiteleri bir araya gelmiş. Öncelikle gençlerin temel olarak arayışı ne? Neden maddeye yöneliyorlar? demişler. Ve yapılan Ar-Ge çalışmalarında gençlerin hayatındaki boşluğu dolduramadıkları gözlemlenmiş.

Ondan sonra demişler ki 'Biz gençler için ülkenin dört bir tarafında sanatsal, kültürel, sosyal aktiviteler açalım. Ve bunlara bizdeki müze kartı gibi kartlar vermişler. Her ay 80 dolarla biz çeşitli imkanlar sağlayalım demişler. Devlet bursuyla kurslara yönlendiriyorlar. Çünkü neden? Gençler boş kaldıkları zaman yetişkin kontrolünde olmayan ortamlarda çok fazla vakit geçiriyorlar. Şu anda İzlandalılar diyor ki, gençlergünleinin neredeyse tamamını minimum 2 etkinlikle dolduruyorlar. Ve bizim gençlerimizin artık kendini ifade etmeyle ilgili bir sıkıntıları yok. Sorunlarını çözmeyle ilgili bir sıkıntıları yok. Zaten onlar grup içerisinde önemli ve etkin olduğunu hissetmek istiyorlardı, biz bu etkinliklerle onlara bunu sağlamış olduk. İnşallah bu projeler de yarın öbür gün geliştirilir ve gençlerimizin geleceğini kurtarabiliriz."

"Benim çocuğum esrar kullanmaz' demeyin"

Gönül Pervaneleri Derneği Başkanı Hacı Çark ise Gönül Pervaneleri Derneği'nin İslami değerleri esas alarak bağımlılıkla mücadele etmeyi hedefleyen bir dernek olduğunu belirtti.

"Osmanlı edep ve terbiyesini bu toplumun evlatlarına tekrar kazandırmak için çalışma yapıyoruz" diyen Çark, gençlerin içinde bulunduğu manevi boşluğa alternatifler sunmayı amaçladıklarını kaydetti.

Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere bütün kamu kesimleri ve STK'ların soruna sevgi ekseninde bir yaklaşımı benimsemesinden memnuniyet duyduğunu belirten Çark, "Sevgi köyleri ve dev sevgi şehirleri kurarak genç fidanlarımızın gönlüne girmek niyetindeyiz" dedi.

Toplumun hiçbir ferdinin "Benim çocuğum esrar kullanmaz", "Benim oğlumun ilgisi olamaz" gibi sözler etmemesi gerektiğini söyleyen Çark, madde bağımlılığının birey ve aile başta olmak üzere toplumun tamamını tehdit ettiğini yineledi. Çark, şunları kaydetti:

"Arkadaşlar, bu bir suikasttir. Bu, Türkiye Cumhuriyeti'ne düzenlenmiş saatli bomba gibi, gelmiş önümüze konmuş bir bomba gibi bir suikasttir. Bu suikaste ortak mı olacaksınız yoksa bu suikastin çözümüne mi ortak olacaksınız? Toplum olarak hep birlikte bunun çözümünü arayacağız… Biz duygusuz, ahlaksız, boş vermiş bir kavim değiliz, kendi çocuklarımıza değer verdiğimiz gibi başkalarının çocuklarına da değer vereceğiz. Sokaktaki çocuk düzelmezse benim evimdeki çocuk da her zaman tehlikededir..."

- "Bonzai terörden daha tehlikeli"

Operatör Doktor Erdal Taşçı da 15 yaşında çocukların bonzai nedeniyle sedyede kalp krizi geçirdiğini, bunun nasıl bir his olduğunu yaşamayanların bilemeyeceğini anlattı.

Sentetik uyuşturucu bonzainin terörden daha tehlikeli olduğunun altını çizen Taşçı, küresel satranç oyununda madde bağımlılıklarının nükleer silahlar gibi belli hedeflere yönelik olarak kullanılabildiğini kaydetti.

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Borsa İstanbul'dan tarihi zirve! Rekor üstüne rekor kırıldı
26 imza birden, petrol Türkiye'ye akacak! Terör örgütü PKK'ya kötü haber