2 şehit polis son yolculuğuna uğurlandı

Şehit polislerin Türk bayrağına sarılı naaşları, cenaze aracıyla Valilik bahçesine getirildi. Burada saygı duruşunda bulunuldu, şehitlerin öz geçmişleri okundu.

Vali Mustafa Büyük, yaptığı konuşmada, şehitlerin halkın huzur ve güvenliği için görev yaparken kalleşçe ve haince bir saldırı sonucu şehit olduklarını belirtti.

Yaşanan bu acının tarifi ve güvenlik güçlerine yönelik bu saldırılara duydukları öfkenin sınırı olmadığını ifade eden Büyük, şunları söyledi:

"Bilinmelidir ki devletimiz sahip olduğu tüm imkanlarla, sevgi, barış, dostluk ve kardeşlik kavramlarına büyük değer veren milletimizin kararlı ve dik duruşuyla terör belasını defetme yeterliliğinde ve kararlılığındadır. Bu acılı günümüzde bir kez daha haykırıyoruz. Birlik ve beraberliğimizi, kardeşliğimizi, huzurumuzu ve toplumsal barışımızı bozmaya yönelik bu hain saldırıların amacına ulaşmasına asla izin vermeyeceğiz. Barış içinde yaşamış milletimizi bölme gayretleri, beyhude çabalar olmaktan öteye gidemeyecek. Tarih boyunca her türlü zorluğa göğüs geren asil milletimiz bu vatan topraklarında özgürce milli birlik ve beraberlik içinde yaşamaya devam edecektir."

Güvenlik güçlerinin ülkenin bekası için gece gündüz demeden her türlü zorluğa göğüs gererek fedakarca görev yaptığını anlatan Büyük, şöyle devam etti:

"Vatanımıza ve evlatlarımıza kasteden hainler hak ettikleri cezaya mutlaka çarptırılacak, milli birlik ve bütünlüğümüze kasteden hainleri nerede olursa olsun hukuk içerisinde bertaraf edecektir. Acıyı, hüznü ve gururu tüm benliğimizde aynı anda yaşadığımız bu günde canlarını vatana ve millete feda eden yiğitlerimizi şükran ve minnetle selamlıyor, varlığımıza, birliğimize ve kardeşliğimize kasteden hainleri şiddetle lanetliyorum. Bizleri acı ve üzüntüye boğan bu menfur saldırıda hayatını kaybeden şehitlerimize Allah'tan rahmet, aile, yakınları ve aziz milletimize sabır ve başsağlığı diliyorum."

Vali Büyük konuşmasını bitirdiği sırada bir kişi, bağırarak tepkisini dile getirdi.

- "Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacaktır"

İl Emniyet Müdürü Cengiz Zeybek de bu coğrafyada huzur içerisinde yaşamanın bedelinin maalesef hep ağır olduğunu söyledi.

Memleketin, milletin şanını, şerefini, haysiyetini ayakta tutabilmek için büyük fedakarlıklar yapıldığını, bu yolda binlerce şehit verildiğini ifade eden Zeybek, "Tüm şehitlerimiz şahit olsun ki güvenlik güçlerimiz bugün olduğu gibi yarın da canları pahasına bu kutsal vatanı kararlı bir şekilde savunmaya devam edecektir. Bu mücadelede şehitlerimizin kanı yerde kalmayacaktır" dedi.

Zeybek, bu alçakça saldırıyı yapan vatan hainlerinin saldırının hemen ardından başlayıp devam eden operasyonlarda mutlaka layığını bulacağını belirtti.

Tören boyunca şehit Süleyman Çakır'ın (39) eşi Nazlı Çakır ve Bircan İlhanlı'nın (48) eşi Türkan İlhanlı ile yakınları gözyaşı döktü. 

Cenazeler tören alanından götürülürken Çakır'ın annesi Meryem Çakır, "Biricik oğlum benim. Onların (teröristlerin) ciğeri kopsun. Benim oğlum şehit oldu. Allah nur içinde yatırsın oğlumu. Ben şehit annesiyim. Analar ağlamasın. Kimsenin ciğeri yanmasın" diyerek ağladı.

Baba Ali Çakır da İl Emniyet Müdürü Zeybek'e sarılıp, "Vatan sağ olsun" diye gözyaşı döktü. 

İl Müftüsü Arif Gökçe tarafından dua edilmesinin ardından komiser Süleyman Çakır'ın cenazesi, Adana'nın Ceyhan ilçesine, polis memuru Bircan İlhanlı'nın naaşı ise Kozan ilçesine gönderildi.

Törene, şehitlerin yakınlarının yanı sıra AK Parti Adana milletvekilleri Fatma Güldemet Sarı ve Şükrü Erdinç, CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, 6. Mekanize Piyade Tümen Komutanı Tümgeneral Osman Erbaş, Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan ile askeri-mülki erkan ve vatandaşlar katıldı