Mekke Fethi'nin yolunu açan savaş!

Mekke Fethi'nin yoluna açan, Hendek Savaşında ki mucize neydi? Meleklerin yardımı nasıl oldu? 'Biz melekler ayaklarımızın tozunu silmiyoruz' demekle Hz. Cebrail neyi kastediyordu?

Mekke Fethi'nin yolunu açan savaş!
Mekke Fethi'nin yolunu açan savaş!
GİRİŞ 14.06.2017 13:06 GÜNCELLEME 14.06.2017 20:40
Bu Habere 4 Yorum Yapılmış

MUHSİN BAY: Hocam Peygamber Efendimizin hayatını okurken Uhud ve bedir savaşının hemen akabinde siyer kitaplarında yerini almış Hendek Savaşının olduğu yerdeyiz. Ayrıca bu bölgeye yedi mescitler de deniyor. İslam Tarihinde Hendek Savaşı neden bu kadar önemli, önemi nerden kaynaklanıyor bize anlatırmısınız?

NECMETTİN NURSAÇAN: Değerli Haber7 okuyucuları bakınız Hendek Savaşı İslam tarihinde çok önemli yeri olan Hicret’in beşinci yılında vuku bulmuş bir olaydır. Hendek savaşı, Müslümanlarla Mekkeli müşriklerin yapmış olduğu son savaştır. Muhsin bey sizin de sorduğunuz üzere bu savaşın önemi ve anlamı Kur’an-ı Kerim’de bahsedilmesinden gelir.

Bedir de yenilen Müşrikler Uhud’da da bunun intikamını alamamış Müşrikler bu sefer Medine’nin bu tarafından saldırdılar. Nasıl saldırdılar? On bin kişi Mekke’den kalktı buraya geldi. Ebu Süfyan komutasında. Buradaki Yahudiler, Katafan’lılar küfür bir millettir. Bakın ne kadar inançsız inkârcı putperest kâfir varsa hepsi el birlik yaptılar. Medine’ye saldırdılar. Şu Müslümanları yok edelim diye. Kuran bunu nasıl anlatıyor. “İnkar edenler birbirlerinin dostlarıdır. Eğer siz aranızda dost olmazsanız yeryüzünde kargaşalık, fitne ve büyük bozgun çıkar.” Enfal-73

Bugün  aradan o kadar yüzyıl geçti. Aynısını yaşıyoruz.

MUHSİN BAY: Hocam savaş ne kadar sürdü? Bu savaşta Müslümanlar neler yaşadılar? Peygamber Efendimizin hangi mucizelerine tanık oldular biraz bahsedermisiniz?

NECMETTİN NURSAÇAN: Değerli kardeşim Muhsin bey savaş ne kadar sürdü? Yirmi dört gün sürdü. Netice de Müslümanlar bakın onlar on iki bin kişi Müslümanlar iki bin beş yüz kişi. Allah’ın yardımı nasıl?

Melekler ordusuyla, rüzgârla, düşmanın kalbine korku salmakla Allah Müslümanlara yardım etti. Mesela bakın Huzeyfe (ra) sahabeden biri diyor ki,

“Bu savaşta korkuyordum, üşüyordum. Eşimin yünlüsünü giydim. O da diz kapaklarıma kadar geliyor. Diz kapaklarımdan aşağısı açık. Kuru yerde oturdum. Bugün beni gören olmasa bir görev vermese, oturduğum yerde dinlensem dedim ama o sırada Peygamber Aleyhisselam ashabı topladı.

Hz Muhammed (S.A.V):

-“Ashabım düşman cephesinde bir kıpırdanma hissediyorum. Kim gider, düşmandan bana haber getirir. Ve bu işin karşılığında cennette benimle beraber olur. ‘’

Başlar önde kimseden cevap yok. İkinci tekrar

- Kim gider, düşmandan bana haber getirir.

Başlar önde. Üçüncüsünde

-Şu oturan kim.? diye beni gösterdi.

-Benim ya Resulallah.. Huzeyfe.

-Haydi, git bana haber getir. Lakin kimseye bir şey yapma Huzeyfe. Sadece durumu tespit et.

Arkasından dua ediyor Efendimiz: “Ya Rabbi Huzeyfe’nin önünden, ardından, sağından, solundan himayende eyle.”

Huzeyfe diyor;

-”Üşüme gitti, korku gitti, ter bastırdı. Gittim düşman saflarına. İçlerine kadar girdim. Okumu Ebu Süfyan’ın şakağına nişan aldım. Oku çeksem öldüreceğim ama Peygamber Efendimizin ‘’kimseye bir şey yapma, sadece durumu tesbit et’’ uyarısı aklıma geldi.

Orda vursa ne olur? Ebu Süfyan ölür. Ölürse ne olur? Cehennem yolcusu olur. Niye? Çünkü o anda kâfir. Acele etme dur. Onun imanda nasibi olacak. Ebu Süfyan bir gün olacak mümin olacak. O yüzden Allah’ın Resulü sadece durumu tespiti yaptırıyor.

Bakın daha sonra neler oluyor. Gökler gürlüyor şimşekler çakıyor yemek kazanları devrilmiş. Atlar, katırlar ürkmüşler.

Ve Ebu Süfyan başkomutan ;

-”Muhammed büyü göstermeye başladı. Hepimizin ölüsü burada kalacak derhal toplanın gidiyoruz.

Huzeyfe anlatıyor:Yolda da yirmi kadar süvari gördüm. O süvariler bana dediler ki Hz. Muhammed’e bizden selam söyle. Allah ona yardım etti. Düşmanlarının defterini dürdü “ dedi.

Efendimiz buyuruyor ki

-“Onlar yirmi tane değil, onlar Melek ordusu da senin görebildiğin o kadar.

Dönüşte bunları naklediyor Huzeyfe (r.a)

MUHSİN BAY: Hocam  Hendek Savaşında nasıl zafere ulaşıldı? Müslümanların imtihanı neydi bu savaşta..? Meleklerin yardımı nasıl geldi.?

NECMETTİN NURSAÇAN: Evet, Muhsin bey kardeşim Rabbim nasıl anlatıyor bunu.

” İşte orada mü’minler denendiler ve şiddetli bir şekilde sarsıldılar.”

Yani görülüyor ki Müslümanlar sabrettiler, sebat ettiler, azmettiler. Ve

“Ya Rabbi hani yardım edecektin bize dediler.” Canları boğazlarına geldi ve o zaman yirmi dört gün sonra yardımlarda geldi.

 Efendimiz evine döndü. Ayakkabısını çıkarırken vahiy meleği geldi.

-Hz. Cebrail AS:

-”Ayaklarının tozunu mu siliyorsun?

Hz.Muhammed SAV:

-Evet.

Hz. Cebrail AS:

- Ama biz Melekler öyle etmiyoruz. Söyle ashabına Allah’ı Resulünü seven ikindi namazını Beni Kureyza da kılacak.”

Ne demek Beni Kureyza da kılınacak. Orada Yahudiler vardı, onlarla anlaşmıştı.

“Siz bize dokunmayın biz size dokunmayalım. Bir arada yaşayalım. Birileri size veya bize saldırırsa elbirliği güç birliği yaparak karşı koyalım.” buyurmuştu.

Ama onlar kalleşlik ettiler. Bu sözlerini bir tarafa bırakıp vatan hainliği yaptılar. Vatan haininin cezası da derhal verilmeliydi.

Vahiy Meleği ne diyor:

”Biz Melekler ayaklarımızın tozunu silmiyoruz. Ashabına söyle ikindi namazını evde kılma yok. O Yahudilerin mıntıkasında kılınacak. Ve onların hak ettiği ceza ve ders onlara verilecek.”

Ve böylece görüyor musunuz Allah’ın yardımını.

MUHSİN BAY: Hocam bu savaşın mucizelerinden biri de Hz. Cabir (r.a) adlı bir sahabenin savaş yorgunu efendimizi evine davet etmesi ile yaşanmıştı. Bu davette neler yaşandı ve sahabe hangi mucizeye daha tanıklık etmiş oldu anlatırmısınız..?

NECMETTİN NURSAÇAN: Şöyle ki efendim son peygamber Hz Muhammed SAV in hayatının her adımı birer vesika insanlığa ışık tutması bakımından.

Hendek Ordusu yorgun Efendimiz sahabesinin arasında dolaşırken, Hz. Cabir hanımına gidiyor diyor ki;

-Hanım Peygamber Aleyhisselamın sesi zayıf çıkıyor. Herhalde acıkmış. Yemek hazırlayamaz mısın?

Hz.Cabir’in eşi:

-Efendi ne hazırlayayım ya? Bir oğlak var, oğlağı keselim. İki kilo yedi yüz gramda arpa var. Onu da ekmek yapayım. Buna göre durumu hesap et de Peygamber bir de yanında birkaç kişiyle gelsin.

Varıyor böyle usulca efendimizin kulağına söylüyor.

-Hz.Cabir:

-“Ya Resul Allah eşim yemek hazırlıyor. Birkaç sahabenle bize buyurur musun? Cabir ben varıncaya kadar eti tandırdan ekmeği de fırından çıkarmayın.” buyuruyor.

Efendimiz bir taraftan da Hendek ordusuna;

- “Hendek Ordusu yüzer kişilik bölükler haline gelin. Cabir bize ziyafet veriyor.”

Cabir’in evine ordu varıyor.

Hanım telaşlanıyor,

” Efendi vebike, vebike” başına şu gele. Bu kadar adam getirilir mi ya?  Orduyu eve getiriyorsun.

Hz.Cabir:

-Hanım telaşlanma. Ben gerçeği Peygambere haber verdim. O biliyor.

Ebu Hureyre diyor ki;

 “Allah’a yemin ederim. Bin kişi yedi, içti. Hala tandırdan ekmekler dökülüyor. Ve fırın çömlekte de et kaynıyor. Efendimiz Medine halkı günlerden beri açtı. Bu kalan kısmı da onlara veriniz .”diye buyuruyordu .

Evinizde ziyafet verseniz, kime verirsiniz? Dostlarınıza mı, düşmanlarınıza mı? Sevdiklerinize mi, sevmediklerinize mi? Herhalde sevdiklerinize. Allah sizi UMRE ye davet etmiş bu ne mutlu, bu ne büyük şeref öyleyse. Size nasip ettiği gibi evlatlarınıza da nasip etsin. Ve ziyaretlerinizi makbul eylesin. Ama buradan ne götüreceğiz.

Doktor İkbal diyor ki;

‘’Umre ’den gelenlerin ziyaretine vardım. Ne getirmişler? Hurma, zemzem. İyi etmişler. Ama Sevgili Peygamberimizin imanını getirseydiler. Hz. Ebubekir’in zarafetini getirseydiler. Hz. Ömer’in adaletini getirseydiler. Hz. Osman’ın edebini getirseydiler. Hz. Ali’nin yiğitliğini getirseydiler.’’

Bunları götüreceğiz. Erşad olmak istersen altında Mukkades yolculuk inkılap olsun hayatında. Bu yolculuk eğer Livaül Hamd efendimizin sancağı altında noktalansın diyorsan, bu yolculuk ömrümde güzel bir değişikliğe sebep olmalıdır.

Rabbimiz öyle eylesin inşallah..

Efendim, sevgili kardeşlerim şimdi iftar dakikaları da gelmek üzeredir. Gelin bakın efendimizin hatırası bulunan vahyin indiği Allah’ın yardımının gerçekleştiği yerlerde oruçlu ağzımızla dua etmeye ne kadar ihtiyacımız var. Bilindiği gibi Kuran iki duanın arasında yer alıyor. Dua müminlerin güç kaynağıdır. Duanız olmamayaydı Rabbim sizi ne edeydi.

MUHSİN BAY: Kıymetli Haber7 okuyucuları Asr-ı Saadet’ten tabloları hocamızın anlattıkları ışığında bu satırlar aracılığı ile sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz inşallah. Bir sonra ki yazı dizimizde görüşmek dileği ile hayırlı iftarlar ve sahurlar Allaha Emanet Olunuz..

YORUMLAR 4
  • ali 6 yıl önce Şikayet Et
    nasihat iyi siz ne yapıyorsunuz
    Cevapla
  • 360 6 yıl önce Şikayet Et
    cebrail a.s denilmesi lazım. cebrail diye ifade edilmez..
    Cevapla
  • Kur'an 6 yıl önce Şikayet Et
    Ramazan da Kur'an okunması gerekiyorken okuduklarımıza öğrendiklerimize bir bakın. Buna İslam diyorlar. Kur'an ı öğretmiyorlar yaşatmıyorlar...Ayetleri örtmek için hurafeler anlatıyorlar. Kur'an yaşamdan çıkmışken huzur kardeşlik bekliyorlar...
    Cevapla
  • Anadolulu Müslüman 6 yıl önce Şikayet Et
    Siz hadisleri inkâr ederken Kur'an-ı Azim-üş Şân'ı nasıl tam olarak anlamayı düşünüyorsunuz!
    Cevapla
DİĞER HABERLER
ABD'de yeni bir George Floyd vakası! Tyson nefessiz kalarak ölmüş
Katil Netanyahu, UCM'ye meydan okudu