Başörtülü öğrenciye iftar ettirilmedi

Erciyes üniversitesi kampusu yemekhanesinden yemeklerini alıp masalarına oturan başörtülü öğrenciler, iftara beş dakika kala zorla kampus dışına çıkartıldı...

Başörtülü öğrenciye iftar ettirilmedi
Başörtülü öğrenciye iftar ettirilmedi
GİRİŞ 10.10.2006 12:29 GÜNCELLEME 10.10.2006 12:29

Ezanın okunmasına kısa bir süre kala neye uğradıklarını şaşıran öğrenciler yapılan uygulama karşısında gözyaşlarına boğuldular.

Olayı haber yapan Kayseri Gündem Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Yazıişeri Müdürü Mehmet Uğurlu Radyo 7’ hafta içi her sabah 07.00 – 09.00 saatleri arasında yayınlanan Mehmet Can ve Selda Atalay’ın hazırlayıp sunduğu “7 Gün 7 Sabah” programına telefonla konuk oldu.


Radyoda gerçekleşen görüşmenin tam çözüm metni şu şekilde:


Mehmet Can: Olayların gelişimini yakından takip ettiniz. Bize ayrıntıları biraz aktarabilirimsiniz?


 


Mehmet Uğurlu: Kayseri’de her yıl geleneksel olarak Kayserili iş adamlarından oluşan hayırseverler grubunun düzenlemiş olduğu iftar programları oluyordu Erciyes üniversitesinde. Daha doğrusu her gün 5 milyar veren bir hayırsever Erciyes üniversitesindeki öğrencilere iftar yemeği veriyordu. Parası tamamıyla hayırseverlerden çıkıyordu.


 


Ramazanın başlamasından itibaren bir hafta süreyle başörtülü öğrencilerde yemekhanelere girerek iftarlarını açabiliyorlardı, taaki 2 Ekim pazartesi günü akşamına kadar. Pazartesi günü akşamı iftara 5 dakika kala başörtülü öğrencilerle ilgili bir anons yapılıyor güvenlik görevlileri tarafından. Daha sonra yemekhanelere girilerek tek tek  başörtülüler dışarı çıkartılıyor. Başörtülü kız öğrenciler tabiî ki iftara 2–3 dakika kala dışarıya çıkartıldıklarından iftar açacak hiçbir şey bulamıyorlar. Biz bu olayı öğrendikten sonra öğrencilerle görüştük. Konuyu haber yaptık. 2 gün üst üste haber yaptıktan sonra okul rektörü tarafından hiçbir açıklama gelmediği gibi bizi mahkeme yoluyla susturma yoluna gitti.


 


Mehmet Can: Uygulamanın talimatını üniversite rektörlüğüyle mi ilişkilendirdiniz? Emir direkt oradan mı gelmiş?


 


Mehmet Uğurlu: Tabi rektörlük sorumludur. Bunun başka kimse olması mümkün değil. Güvenlik görevlileri tek başlarına iş yapamazlar. Rektörlükle ilgilidir. YÖK’ün genelgesini bahane ederek, oysa bir hafta boyunca yemeğe giren öğrenciler hem de hayırseverlerin iftar yemeğinde ne yazık ki bu uygulamayla karşı karşıya kalmışlar. Bizde bu konuyu haber yaptıktan sonra rektörlükten hiçbir açıklama gelmedi sadece ihtiyati tedbir kararı aldırdılar. Bir daha haber yapmamak için mahkemeden karar çıkarttırdılar.


 


Ondan dolayı şu anda üzerine daha fazla gidemiyoruz. İtiraz ettik mahkeme kararına bunu bekliyoruz. Elimizde bilgiler belgeler var, onları da elbette açıklayacağız. Bunun yanı sıra rektörden cevap gelmediği gibi ne yazık ki garip bir uygulama daha oldu. Erciyes üniversitesinde öğrencilerin haklarını temsil etmesi gereken haklarını savunması gereken öğrenci konseyi başkanı ne yazık ki rektörün paralı avukatıymış gibi basın yoluyla kamuoyuna bir açıklama yaptı. Burada tamamen bizi suçladı ve başörtü yasağını savundu. Biz tabiî ki ona gereken cevapları verdik 

 


 


Selda Atalay: Son dönemde yapılan irtica vardır yoktur ya da şekli şemali doğrultusunda bir takım açıklamalar var siyasetin en üst kademesine varıncaya kadar. Özellikle son dönemde bu tür tartışmalar arttı. Haliyle toplumda bir gerginliğe de sebebiyet veriyor, bu olaylarda sizce etkisi nedir?


 


Mehmet Uğurlu: Eğer ki iftarda ramazan ayında hayırseverlerin vermiş olduğu bir iftar başörtülünün açması bir irticaaysa o zaman tüm Türkiyede ki ve dünyada ki 1,5 milyar Müslüman insan irticacıdır. Böyle bir şey asla yok. Kayseri'de de bunun hiçbir yansıması yok. İrticayı bahane ederek Müslümanlara İslama saldıran bir grup var. Bazıları bunun öncülüğünü oluşturuyor. Halkımız her şeyin farkında kimin ne için irtica kampanyaları başlattığını çok iyi biliyor. O yüzden susuyor haklı olanı destekliyor. Zamanı geldiğinde konuşacaklardır.

Mehmet Can: Olayın Kayseri deki halk tarafından yankıları ne şekilde oldu. Umursanmaz kabullenir bir tavı rmı var, yoksa artık yete,r bu kadar olmaz, pes diyen bir tavır mı?

Mehmet Uğurlu: Elbette umursamaz bir tavır yok. Biz haber yaptıktan sonra bazı sivil toplum örgütleri mazlum der – hizmet vakfı, memur-sen, eğitim bir-sen, bazı siyasi partiler tepki gösterdiler açıklamalar yaptılar. İnternet sitemiz www.kayserigundem.com oraya müthiş bir ilgi oldu. Sürekli mesajlar atılmaya başlandı. Bundan etkilenen rektörlük ve üniversite yönetimi daha fazla haberler çıkacak kamuoyu üzerimize gelecek diye mahkeme yoluyla ihtiyati tedbir koydurarak çok garip bir uygulama yani ne yazacağımızı bilmeden yazdırmama yöntemine gitmek çok değişik bir şey. Bunu uyguladılar bekliyoruz bakalım. Ama bizde o kararı kaldırarak yeniden mazlumların haklarını, inanç özgürlüğünden dolayı mağdur olan insanların haklarını elbette savunmaya devam edeceğiz. Halkımız asla kayıtsız ve duyarsız değil. Tam tersine olayların tamamını iyi biliyor. Gözlemliyor kim haklı kim haksız biliyor. İrtica varmıdır? yokmudur? biliyor.



Prof. Dr. Ümit Özdağ ile yapılan ve gazetelerinde yayınlana ropörtajdan bahseden Uğurlu röportajda terorist başı apo diyor ki“ irtica en büyük tehdittir. “ muhabirimiz röportaj yaparken kendisine irtica ve PKK yi soruyor. Sayın Özdağ’da Erdal Şimşek’in kitabını gösteriyor ve “ bakınız Türkiyede irtica mirtica yoktur. Terörist başı bile en büyük tehdittir diyor “ Türkiye’de irtica dedikleri şeyin aslında PKK'nın düşmanı olduğunu fakat ne yazık ki bir takım çıkar çevrelerinin, makamlarını, mevkilerini koruyabilmek için irticayı bahane ederek hem hükümete hem bir takım çevrelere dindarlara saldırmayı bir adet haline getirmişlerdir.” diyor.

(Radyo7 Haber Merkezi)

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Kılıçdaroğlu'na cevap: Tükenmiş olan siyasi geleceklerine umut olmak niyetinde değiliz
Cumhurbaşkanı Erdoğan'la Hollanda Başbakanı ortak basın toplantısı düzenledi