'Menderes'in yüzüne tükür kurtul!'

27 Mayıs'ın yaşattığı acılar, yarım asır geçmesine rağmen hâlâ yürek burkuyor. DP milletvekili M.Sait Göker'in kızları Hayriye ve Emine Göker, yaşadıklarını gözyaşlarıyla anlattı.

'Menderes'in yüzüne tükür kurtul!'
'Menderes'in yüzüne tükür kurtul!'
GİRİŞ 26.05.2011 08:10 GÜNCELLEME 26.05.2011 08:10
Bu Habere 21 Yorum Yapılmış

Ayten Çİftçi'nin haberi

Göker kardeşler, darbeden bir gün önce evden alınan babalarının akıbetini sormak için ulaştıkları Genelkurmay Başkanlığı'ndan, "Bin yıl geçse de bulamazsınız, boşuna aramayın!" cevabını alır. Dört ay sonra da babalarının Yassıada'da olduğunu radyodan öğrenirler. 3 yıl sonra hapisten çıkan babalarından yaşadıklarını dinlediklerinde ise acıları katlanır: "Babama, 'Menderes'in yüzüne tükür, bu cehennemden kurtul!' demişler. Ama o 'Burada yıllarca kalırım ama böyle bir şeyi asla yapmam.' diye cevap vermiş."

27 Mayıs günü yaşananlara bizzat tanık olan Hayriye Göker, o dönem yaşadıklarını Zaman'a gözyaşları içinde anlattı. Göker ailesinin fertleri, darbeden bir gün önce Bingöl'den karaciğer hastası bir yakınlarını Elazığ Devlet Hastanesi'ne götürür. Durumu ciddi olan hasta Ankara'ya sevk edilir. Aynı gün Ankara'ya getirilen hastaya M. Sait Göker'in kızı Hayriye Göker refakat eder. Sait Göker, onları Ulus'ta bir otele yerleştirir ve milletvekillerinin kaldığı Afkan Apartmanı'na döner. Uyumaya hazırlanan Hayriye Göker, dışarıdan geçenlerin gürültüsünü duyar ve korkuyla pencereye koşar. Ulus Meydanı, bir felakete ev sahipliği yapmaktadır. Gözlerine inanamayan Göker, gençlerin, "Menderes, Bayar çalsın sen oyna!" sloganıyla sokakta bağrışmalarını duyunca bir şeylerin yolunda gitmediğini sezer.

Henüz 13 yaşında olan Göker, gençlerin sağa sola saldırarak milletvekillerinin makam araçlarını yakmalarına kadar her şeyi en ince ayrıntısıyla izler. Göker, büyük bir korkuyla askerlerin ite kaka götürdüğü birkaç kişiye bakarken telefon çalar. Babasına benzeyen bir ses, pencereye bakmamasını ve şehirde darbe olduğunu söyler. Şokun etkisiyle konuştuğu kişinin abisi olduğunu daha sonra fark eden Göker, paniğe kapılarak, "Babam nerede? Neden sesini babama benzettin?" diye ağlamaya başlar. Abisi, babasını askerlerin götürdüğünü söyleyince dışarıda olanları kavramaya başlar. Aynı gece hastalarını tedavi ettirmeden sabaha karşı apar topar Bingöl'e giderler. Göker, ailesi baba Sait Göker'den haber alamayınca Genelkurmay Başkanlığı'na gider ancak en acı haber oradan gelir. "Bin yıl geçse de bulamazsınız, boşuna aramayın!" denilir ve aile büyük bir sarsıntı yaşar.

Hayriye Göker, aradan geçen 51 yıl içinde en büyük üzüntülerinin ise yaşadıklarından dolayı kimsenin kendilerinden özür dilememesi olduğunu söylüyor. Hayriye ve Emine Göker kardeşler, "Bin yıl geçse de 27 Mayıs'ı unutmayacağız!" diyor.

Bediüzzaman Saidi Nur-si'nin talebesi olan M. Sait Göker, bölgedeki azınlıklar tarafından çok sevilen bir isimdir. Herkes azınlıkları dışlarken Göker, onlara yer yurt sahibi olmaları için yardımcı olur. Onun bu hoşgörüsünü asla unutmayan azınlık vatandaşları zamanla Müslüman olur ve birçoğunun çocuğu, Göker'in evinin altında hafızların yetişmesi için yaptırdığı medresede hafızlık eğitimi alır. Göker onlara bölge halkı gibi muamelede bulunur. Doğuyu su, elektrik, yol ve okul gibi imkânlara kavuşturan Sait Göker, Yassıada zulmünden kurtulduktan sonra yeniden milletvekili olur. 21 Haziran 1977'de Dünya gazetesinde bir yazısı yayımlanan Göker şu ifadeleri kullanır: "27 Mayıs darbesi, bence memleketi ve demokrasimizi en az 50 sene geriye götürmüş, o gün aşılan bugünkü bunalımların nedeni ve rejimin bu hale düşmesinde en büyük etkendir."

Babamızın sağ olduğunu radyodan öğrendik

Radyodan 27 Mayıs'ta tutuklananların 'Yassıada' diye bir yerde olduklarını duyan aile, Sait Göker'in hayatta olduğunu öğrenir. Hayriye Göker, "Babamın hayatta olduğunu öğrenince dünyalar bizim oldu, aşirette kurbanlar kesildi." cümleleriyle anlatıyor o günkü sevincini. Aşiretin ileri gelenleri toplanır ve Yassıada'ya giderler, ancak Sait Göker ile görüştürülmezler. 19 Eylül 1961'e kadar ailenin hiçbir bireyi baba Sait Göker ile görüşemez. Bu tarihte Kayseri'ye nakledilen babaları ile 5 dakika görüşebilen küçük kardeş Emine Göker, babasının tanınmayacak kadar çöktüğünü ve hapishanedeki o halini küçük olmasına rağmen hiç unutmadığını söylüyor. Yassıada'da çekilen filmin ne kadar yalan olduğunu babaları hapisten çıktıktan sonra öğrenen aile, Sait Bey'in bozulan sağlığı ile büyük üzüntü yaşar. Sait Göker, hapishaneden çıktıktan sonra 12 kez ameliyat olur. Göker, Yassıada'da başından geçenleri arkadaşlarına anlatırken ailesi de yaşanan dramlara şahit olur. Aile bireyleri, Sait Göker'e "Menderes'in yüzüne tükür bu cehennemden kurtul!" diyen bir müdüre, "Burada ömür boyu kalacağımı bilsem de bunu yapmam!" diye karşılık verdiğini öğrenirler.

Zaman

YORUMLAR 21
  • serhat emin 12 yıl önce Şikayet Et
    gözden düşürmek. halkkın duasını almış sempatisini kazanmış birini gözden düşürmek için de kara propaganda yapılmış olamaz mı?lakin bu milletin namus,din gibi konularda hassas olduğunu bilenler(CHP)onu en hassas noktasından vurmayı düşündüler bence.birisi bebek davası diğeri de bu din alimlerine baskı meselesi gibime geliyor.bir de önüne gelen herkese çatan necip fazılın ne bir söyleminde ne bir eserinde 27 mayısçılara sataşmaması,Menderesi hiç tanımıyor gibi davranması ilgimi çekmiştir hep.ama populer olduğu günlerde kendisiyle özel görüşmeleri olmuş,çalışmaları için ödenek bile istemiştir.zaten bu konuda üstat yassıada da ifade vermeye çağrılmıştır.o adam neyin bedelini ödemiştir?odunu seçtirmenin mi?yoksa bu halka verdiği özgürlüklerin mi?kaldırdığı yasakların mı?benim için önemli olan burasıdır.bu tip karalamalar chp nin en çok hoşuna giden şeylerdir.çünkü ona olan hınçları hala bitmemiştir.bugünlere gelindi ise menderes bu işin öncüsü olmuştur.
    Cevapla
  • suleyman d 12 yıl önce Şikayet Et
    MENDERES MİLLET TARAFINDAN NEDEN YANLIZ BIRAKILDI ?. MUHALEFETE KAYDIĞI İÇİN TOPUN AĞZINA KOYULAN CÜPPELİ HOCA VESİLESİYLE, POST MODERN SİVİL DİKTA yı eleştirirken yazdığım “28 ŞUBATTAN FAZLASI VAR EKSİĞİ YOK! “ başlıklı yorumu tekrar yazayım: Hepimiz 28 şubatı yaşadık ama; böylesi rezaletlere sessiz kalındığı bir ortama ilk defa rastlıyorum. Belki de Menderesin son zamanlarında olmuş olabilir.Rahmetliye ihtilal günlerdeki sahip çıkılmama gerçeğinin ardında “Odunu aday yapsak seçtiririz” diyecek kadar iktidar sarhoşluğuna kapılması ve bu iktidarı koruma adına cemaatler üzerinde bile oynamaktan çekinmediği komplolar mı yatıyor diye hep düşünürüm. Bu gün Cüppeliye oynanan oyunun 1957 versiyonu olan ve Bir çok din alimini ileri yaşlarında hapislere sürükleyen Bursadaki Menemenvari MEHDİ TERTİBİNİN ALTINDAN ÇIKAN PARTİ –sıkı durun- “İSLAM KAHRAMANI” ilan ettiğiniz MENDERES’in DP si İDİ !
    Cevapla
  • suleyman d 12 yıl önce Şikayet Et
    Mihail .Sen soprano Ayhan Aydan kimdir bilir misin? Sanmıyorum.Yazık ki.... "bu bahsi gömün, bir daha da açmayın" diyen İsmet İnönü kadar olamadınız! KUTULAR AÇILDI.ÜLKE BU EŞİKTEN BİR DAHA GERİ DÖNEMEZ.Rezalet furyasının tüm müsebbipleri ve düşüncesiz goygoycuları bu vebalin ortaklarıdırlar! Menderes sadece EHVENİŞERDİR. Mazlum fakat, BİR O KADAR DA HATALIDIR! Gün geçtikçe bir başka hatasını duyacaksınız.İnsanlara,hele de POLİTİKACILARA PUTLAŞTIRMADAN sahip çıkın!
    Cevapla
  • serhat emin 12 yıl önce Şikayet Et
    vefa. menderes en zor gününde yakınlarındaki adamları tarafından terkedilmiştir.buna necip fazıl merhum da seyirci kalmıştır.şaşaalı günlerinde dergisi için ödenek isteyen necip fazıl onun uğradığı zulme hiçbir tepki vermemiştir.ne yani siz necip fazılı peygamber mi sanıyorsunuz?bize düşen menderesi yargılamak değil onun bu millete yaptığı hizmetlerdir.o dönemin yasakları ve baskıları içind eher yaptığı doğru değildir ancak o millet adam yerine koymuş,hayır duası almıştır.Allah razı olsun mekanı cennet olsun diyorum saygısızlık yapılmasını da kınıyorum.bir döneme damgasını vurmuş,emeğini de canıyla ödemiş saygıyla anılması gereken bir zattır.
    Cevapla
  • mustafa 12 yıl önce Şikayet Et
    her seçim döneminde menderesçi oluverirler. mendersin o zamanki islamcılara neler çektirdiğinide araştırıverin..veya necip fazılın serdengeçtinin anılarını okuyuverin..menderes yaşasaydı kasedi olurdu..rahmetlinin de gayri meşru ilişkisi vardı..bu akp güruhunun daha nelerini göreceğiz bakalım..menderesi emelllerinize alet etmeyin..adam rahat uyusun..
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Fitch'ten Türkiye değerlendirmesi: Enflasyonda ciddi düşüş yaşanacak
İki sektörde akıl almaz rakamlar! Devleti soymuşlar, maliye peşlerine düştü