Dinçer: Biz göğüs gerdik onlar rahat etti!

28 Şubat'ın irticayla mücadele stratejisini devam ettirdiği iddiaları üzerine o dönemin kara kutusu olarak bilinen eski Başbakanlık Müsteşarı AK Parti İstanbul Milletvekili Ömer Dinçer, çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Dinçer: Biz göğüs gerdik onlar rahat etti!
Dinçer: Biz göğüs gerdik onlar rahat etti!
GİRİŞ 02.12.2013 16:21 GÜNCELLEME 02.12.2013 17:19
Bu Habere 13 Yorum Yapılmış

Hükümetin dershaneleri dönüştürme kararından sonra gündeme getirilen gizli belgeler ve AK Parti iktidarının 28 Şubat'ın irticayla mücadele stratejisini devam ettirdiği iddiaları üzerine Ömer Dinçer, "28 Şubat'ın İrtica Stratejisi'ni biz boşa çıkardık. 2004 MGK'sında hâlâ 28 Şubat'ın baskıları vardı. Hükümet akıllı bir strateji uyguladı. MGK'da konuşulanları dinledi ama uygulamadı" dedi.

İsim vermeden Cemaat'i de eleştiren Dinçer, "Kendilerine yönelik dosyaları kapatmak için yazdığım yazılar suçlama malzemesine dönüştürüldü. Biz, darbe planlarına dağ gibi göğsümüzü gerdik. Onlar, huzur içinde faaliyetine devam etti" diye konuştu. Dinçer, sorularımızı şöyle yanıtladı:

* Ağustos 2004 MGK'sında alınan irtica ile mücadele kararı, 1997'de kurulan Başbakanlık Takip Kurulu'nun uygulamalarının devamı gibi gösterildi...

28 Nisan 2000'de Bülent Ecevit Hükümeti döneminde MGK'da siyasal İslam (irtica) faaliyetlerine karşı yürütülecek mücadele stratejisi kabul edilmiş. Bu strateji için Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu (BUTKK) görevlendirilmiş. Ancak BUTKK'un yazışmaları ile 25 Ağustos 2004 MGK'sında alınan tavsiye kararı birbirinden farklı konular. Niye? Çünkü, 2004'teki MGK tavsiyesi, bir Bakanlar Kurulu kararı ile ayrı mevzuata dönüşmemiş, dosyasına kaldırılmıştır. O kararla ilgili BUTKK bir işlem yürütmemiştir. BUTKK'taki işlemleri 2004'teki MGK kararlarının devamı gibi göstermek ahlaki bir tavır değildir.

* BUTKK, bir başka MGK kararının uzantısı değil mi?
BUTKK, 28 Şubat sürecinde alınan MGK kararının akabinde oluşturulan bir kurul. 28 Nisan 2000'de irticai faaliyetlere karşı yürütülecek mücadele strateji BUTKK'un görev alanı. BUTKK'un başkanı Başbakanlık Müsteşarı. Dönemin Müsteşarı o strateji belgesini tüm kurumlara yazı yazıyor ve yapılan faaliyetlerle ilgili aylık bilgi verilmesini istiyor. Benim müsteşarlığım sırasında bu stratejiyle alakalı kurumlara yazdığım ayrı bir yazı yok. Kurul'a rutin aylık raporlar gelir. O tarihler, 28 Şubat sürecinde insan hak ve özgürlüklerinin, inanç ve ibadet özgürlüklerinin kısıtlandığı, özellikle dindar kesime ve bunlara ait şirket, dernek, vakıf ve okulların cendere altına alındığı günler. Bununla alakalı bir planla baş etme durumu söz konusu.

* Peki, siz ne yaptınız?
O irticayla mücadele stratejisini gördükten sonra ben BUTKK'a bir çalışma yaptırdım. 28.10.2004'te de Kurul'a bir 'Ek Eylem Planı'nı' kabul ettirdik. Ama başlangıçtaki stratejinin adını değiştiremedik. Çünkü o zaman o stratejiyi oradan bütünüyle kaldırmaya henüz gücümüz yetmezdi. Ek Eylem Planı, Türkiye'deki dindar insanların üzerindeki sıkıntıları kaldıran, yeni bir perspektif getiren çalışmaydı. Ancak eski stratejinin adı değişmediği için yazılar yine irticai faaliyetlerle mücadele kapsamında yazıldı. Oysa içerik aynı değildi. Normalde irticai faaliyetlerle mücadele stratejisinin hedefini şaşırtmış, bu ek planla yeni bir faaliyet alanı oluşturmuştuk kendimize. Benim yazdığım ve basına yansıtılan yazılar esasen ek eylem planının uygulanmasıyla ilgilidir ve önceki irticayla mücadele stratejisini boşa çıkartacak adımlardır.

* BUTKK'taki yazışmaların içeriği neydi?
BUTKK'ta, Genelkurmay'dan gelen temsilciler, okul bahçesinde çekilmiş başörtülü kızların fotoğraflarını önümüze atıyorlar, 'Niye tedbir almıyorsunuz?' diyorlardı. Ben, mecburen bunu alıp Milli Eğitim'e 'inceleyin' diye yazı gönderiyordum. Bürokratik formalite yürüyordu. O dönemde bize gelen şikayetlerle ilgili yazışma yaptık ancak hiçbiriyle ilgili hiç kimseye bir işlemde bulunmadık.

* O yazışmaların, size karşı kullanılması ironik değil mi?
O yazışmalar üzerinden bana suçlama yöneltenler aslında, kendilerine yönelik dosyaları kapatmak üzere o gün yazdığım yazıları suçlama malzemesi olarak kullanıyor. Birileri hükümeti veya karşısındaki insanı yıpratmak için haklı-haksız demeden, adil-zalim diye bakmadan önündeki malzemeler üzerinden kazanım elde etmeye çalışıyor. Bunun, İslami konularda hassasiyeti olmayanlardan gelmesi halinde göğüslememiz mümkün ama bunu İslami konularda hassas olduğu iddia edenlerin yapması halinde verilecek gerçekten bir cevap yok.

* Sayın Başbakan bu eski strateji belgeleri, ona dayalı talepler gündeme geldiğinde size ne talimat veriyordu?
2004 yılından 2005'in ortalarına kadar bize sıklıkla darbe hazırlıklarına dair bilgiler geliyordu. Başbakanımızın bana talimatı şu oldu; 'Bu tip hazırlıklar nedeni ile asla doğru bildiğimiz şeyleri yapmaktan vazgeçmeyeceğiz. Sabırla bize yapılan suçlamalara kulağımızı kapatarak, doğru bildiklerimizi yapmaya devam edeceğiz!' Biz de öyle yaptık. Her şeyi sabırla göğüsledik.

* Askerler, cemaatle ilgili ne tür taleplerde bulundu?
Örneğin, BUTKK'ta askerler Gazeteciler Yazarlar Vakfı'nın kapatılmasına ilişkin teklifte bulundu, bunu uygulamadığım için beni cemaatçilikle suçladılar. Biz bu tür konuları kimsenin başının ağrımayacağı şekilde hallettik, baskıları da ben göğüsledim.

* Milli Güvenlik Siyaset Belgesi nasıl değişime uğradı?
Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde 11 sayfa irticayla mücadele stratejisi üretilmişti. Bu belgeyi 2005'te değiştirmeye teşebbüs ettik. Belgede ferdi olarak bile dini inanç ve ibadet özgürlüğüne dayalı uygulamaların kamusal alana sokulması önleniyordu. 2010'da Milli Güvenlik Siyaset Belgesi bütünüyle değiştirildi. Artık sadece dış tehditlere dayalı bir tehditlere dönüştürüldü. İrtica oradan çıktı, ondan sonra BUTKK kaldırılabildi, BUTKK'un takip ettiği stratejilerin hükmü kalmadı. Eğer insanlar ülkenin bu gerçeklerini inkar ediyorsa, o zaman söylenecek bir şey yok. Bütün bunlar varken o zaman hiç sesini çıkarmayanlar, buna yüksek sesle itiraz etmeyenlerin söz söylemeye de hakkı yok.

'Gerçek anlamda kimin kolu kanadı kırılıyor?'

* Fethullah Hoca, bu belgelerle ve yaşanan süreçle ilgili olarak, 'Kolum kanadım kırıldı, yine de hüsnü zanda bulunmak istiyorum' diyor...
Eğer Fethullah Hocaefendi bu konuyla ilgili 'kolum kanadım kırıldı' diyorsa... Ergenekon'a, Balyoz'a, Ayışığı, Sarıkız, Yakamoz Darbe Planları'na karşı biz dağ gibi göğsümüzü gererken onlar güvenlik ve huzur içinde faaliyetlerine devam ettiler. O dönemde merkez medya bizi suçlarken, biz haksız iftiralara maruz kalırken onlara bunları hissettirmedik dahi. Şimdi eğer kendilerini korumak için katlandığımız o baskılara, üstlendiğimiz o risklere rağmen bugün onun tam tersi bir haber mantığıyla 28 Şubat'ta merkez medyanın kullandığı yöntemlere başvurarak konuyu ele alıyorlarsa o zaman Hocaefendi gelsin gerçek anlamda kimin kolu kanadı kırılıyor onu görsün.

"Hükümet, MGK'da akıllı bir strateji uyguladı"

* Deniyor ki, AK Parti Aralık 2002'de YAŞ'ta ihraç kararlarına şerh koymuştu. Ağustos 2004 MGK kararlarında da benzeri bir tavrı alabilirdi...
O zamanki MGK'nın Başkanı kimdi? Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer. MGK'da 28 Şubat'ın hâlâ baskıları vardı. Hükümet akıllı bir strateji uyguladı ve bu tür karar girişimlerini tartışma konusu yapmadı. Konuşulanları dinledi hem zaman kazanmaya hem de onu boşa çıkaracak fırsata dönüştürmeye çalıştı. Ne yaptı? O MGK kararları, kendi karar alanına gelince işlem yapmadı, müeyyide uygulamadı, Bakanlar Kurulu eliyle mevzuata dönüştürmedi. MGK, hükümetin tek başına karar vereceği bir alan değildi. O toplantı tutanağının bir karar hükmü olmadığını dikkate alarak, gerilimden uzak durmayı tercih etti. YAŞ kararlarında ise bu konunun o anda neticelenmesi gerekiyordu çünkü daha sonra kendi karar alanına gelmesi gibi bir durum söz konusu değildi.

'CHP liderinin sözleri bir akıl sapması'

* CHP lideri Ağustos 2004 MGK kararına atfen Ergenekon ve Balyoz davalarının çöktüğünü öne sürdü. Siz ne diyorsunuz?
Bu bütünüyle akıl kamaşmasından ibarettir. Söz konusu yargılamalar "MGK'da toplantı yapıldı ve karar alındı" diye yapılmıyor. O insanlar Türkiye'de darbe hazırlığı yaptılar ve suçüstü yakalandılar. Darbe kararı resmen alınmış bir karar değildir. MGK resmi bir kuruldur, o kurulun çalışmaları kamuoyuna duyurulur. Halbuki darbe hazırlıkları gizli arka planda yürütülen hatta o dönemin Genelkurmay Başkanı'nın bile haberi olmadan yapılan çalışmalardır. Ayrıca darbeye zemin hazırlamak üzere toplum içinde kargaşaya zemin verecek şekilde eylemler icra edilmiştir. Danıştay cinayetini, Şemdinli hadisesini göz ardı edip sadece MGK'ya dayalı bir dava yürütülüyormuş gibi göstermeye çalışmak akıl sapmasıdır.

Sabah

YORUMLAR 13
  • Osman Gazibey 10 yıl önce Şikayet Et
    HÜKMÜ YILMAZ ADLI YORUMCUYA !!! http://www.haber7.com/guncel/haber/1099849-said-nursinin-talebesi-cemaati-soke-etti LİNKİNDEKİ CEVABI CAN YAKAN SORULAR BAŞLIKLI YORUMDA Kİ SORULARA CEVAP BEKLİYORUZ !!!. Beğenirsin, beğenmmezsin sorduğun sorulara verecek cevabımız var !!! Ama sen yine kaçak güreşmişsin !!! Aynı ağabeyleriniz ve yazar çizer takımınız gibi !!! Sorular sizden cevap bekliyor Hükmü Bey Cevap !!! Laf kalabalığı ile hiç bir şeyi ört bas edemezsiniz !!! Sizin soracak en fazla 5-10 sorunuz olur !!! Zira en fazla 5-10 falso bulabilirsiniz !!! Biz ise size yüzlerce soruyu rahatlıkla sorabiliriz zira yüzlercede değil binlerce falso var !!! İnternet başına yığılıp soru bombardımanına tutup, size sorulan soruları es geçerek meseleleri halledemez, ört bastır edemezsiniz !!! Buyrun cevaplayın !!! Cevaplayabilirseniz ?!?
    Cevapla
  • ahmet doğrusever 10 yıl önce Şikayet Et
    Müslümanlar arasında nifak sokanlar. Dilerim ALLAH'tan Müslümanlar arasına nifak sokanlar hem bu dünyada hem de ahirette rahat yüzü görmesin. ALLAH kah'ru perişan etsin... Ben lafım ortaya koydum beğenen alır gider beğenmeyen koyar kaçar ahirette hesabını verir.
    Cevapla
  • asabi adam 10 yıl önce Şikayet Et
    DERSANELER KALKIYOR, ARTIK BİRBİRİMİZİ KIRMAYALIM.. HAKLILIK DAVASINIDA BIRAKIN... . iyimi olacak, kötü mü olacak, zamanla ortaya çıkacak..
    Cevapla
  • Hükmü Yılmaz 10 yıl önce Şikayet Et
    Osman Gazibey.... Hakkı görme gibi bir derdin yok nefsinin hırıltılarını konuşturmuşsun.Klişe haline gelmiş şeyleri yazıp dökmüşsün.Tereciye tere satıyorsun.şimdi mantık mı bu?Test sistemiymiş şuymuş buymuş.Hadi sözelde diyelim nisbeten eğer mantğınız iyi çalışıyorsa ve genel kültürünüz İYİYSE bir açıdan sonucu doğru bilebilirsiniz...Peki Matematikte,Fizikte v.b konuyu bilmiyorsan 5 şıklı bir soruda sonucu nasıl bulacaksın.Tutturmuşlar ve tutturmuşsun açık uçlu soru bilmem ne; bilmeden konuşuyorsunuz.Gerçekten komiksiniz.Ülke gerçekten eğitim uzmanıyla dolmuş.Siyasi taasubunuz sizi kör etmiş.Angaje olmuşsunuz başkasının yaptığı her şeyi yanlış Başbakanın her yaptığında hikmet arıyorsunuz.Gerçekten garip...
    Cevapla
  • Osman Gazibey 10 yıl önce Şikayet Et
    HÜKMÜ YILMAZ ADLI YORUMCUYA !!! 2/3. 2- Dershaneleri ben biliyorum ! Öğrencilere ne verebildiğinide ne aldığınıda biliyorum !!! Bilmeyene heyecanlı heyecanlı anlatabilirsiniz !!! Öğrencilere sadece hızlı test çözmeyi kazandırıyorlar !!! Ama test sisteminin kalkacağını MEB Bakanı açıkladı ! Zira herkesinde bildiği üzere mevcut sistem okumuş cahil yetiştiriyor !!! Artık ucu açık soru sistemi geliyor !!! Bu durumda dershaneler zaten işlevini yitiriyor !!! Aslında dershaneleri hiç kapatmadan sadece sistemi değiştirerek dershanelere By-Pass yapılabilirdi ama bu iyi niyetle bağdaşmazdı ! Onlara dönüşüm fırsatı verilmeliydi ! Verildi ! 3- Referandum öncesini ben iyi hatırlıyorumda anlaşılan siz hatırlamıyorsunuz !!! Yoksa 2004 MGK belgesini niçin gündeme getirip bel altı vuruş yapmaya çalışıyorsunuz ?!?
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Mahalle kafeleri Çırağan'la yarışıyor - 27 Nisan günün gazete manşetleri
Galatasaray, Adana'da ikinci yarı açıldı! Son sözü Icardi söyledi