Yavuz Seçkin: Bir tek benim taklidim yok

Her ünlünün şekline giren binbir surat Yavuz Seçkin, oynak yapısını ailesinden aldığını söylüyor. Kendisine 'taklitçi' denmesine kızan Seçkin aslında motorcuymuş ve bu iş şimdi tutkuya dönüşmüş!

Yavuz Seçkin: Bir tek benim taklidim yok
Yavuz Seçkin: Bir tek benim taklidim yok
GİRİŞ 09.04.2011 11:15 GÜNCELLEME 09.04.2011 11:15

H. Salih Zengin'in röportajı

Her ünlünün şekline giren binbir surat Yavuz Seçkin, oynak yapısını ailesinden aldığını söylüyor. 14 yıl önce radyoculukla başlayan taklitlerini, Avrupa Yakası'ndaki Sertaç tiplemesiyle oyunculuğa taşıyan Seçkin, bugünlerde kukla tiyatrosuna merak sarmış.

Aynı zamanda araba modifiye eden Yavuz Seçkin, gün geçtikçe daha rahatsız biri olduğunu belirtiyor ve ekliyor: "Türkiye taklit cenneti, ama günah keçisi benim..."

Çocukken de muzip biri miydiniz?
Şakacı ama belli etmeyen bir çocuktum. Bazıları göze batıra batıra haylazlık yaparlar. Ben biraz daha teknik çalışıyordum. Yani haylazlık yapıp, yapmadığıma yatıyordum.

Suçu başkasına yıkıyordunuz yani?
Biraz öyle bir tiptim herhalde. Çünkü muzip bir çocuk olduğumu hatırlıyorum ama durgun muziplerden yani. Zamanla rahatsızlandım yani. (Gülüşmeler) Zaman geçtikçe de her yıl biraz daha rahatsızlanıyorum.

Annenizin babanızın aklında 'bu çocuk ileride şu olur' düşüncesi var mıydı?
Gol olur demiyorlardı benim için. Hedefi olmayan bir çocuktum. Çünkü, üç abim hedefleri tutturmuş, gidebileceğim kulvarları kapamıştı. Dolayısıyla bir meslek sahibi olalım diye o dönemin en popüler okullarından olan "Şişli Motor Meslek, kol gibi destek" dedikleri okula girdim. Şimdi endüstri meslek oldu. Motor bölümü benimle beraber mezun olmuş.(Gülüşmeler) Contayı yakan son öğrencilerdenim, motor olarak.

Sanayiye gönderilecektiniz yani?
Hobi olarak şu anda uğraşıyorum zaten, araç modifiye ediyorum. Bir tane 74 model babamın Mercedes'ini yaptım. Şimdi de 82 model bir Porsche topluyorum. Arabayı pert alıp modifiye ediyorum. 50 bin liralık masraf yaptım. El sanatlarına sempatim var.

Sesinizi kaybetme korkunuz var mı?
Sesimi kaybetsem el becerim var. Bir şekilde ekmeğimi çıkartırım. Bir günü dolu dolu yaşıyorum. Sanayiye gidiyorum, arabama bakıyorum. Kukla yapıyorum. Bülent Ersoy kuklasını yaptım. Sırada Banu Alkan var.

Taklitlerde hep erkek ağırlıklı gittiniz. Kadın seslerini taklit edemiyor musunuz?
Aslında Banu Alkan sesi de var bende. İstediğim her ünlünün taklidini yaparım. En zorunu bir ayda çıkarırım. Neden olduğunu bilmiyorum ama biraz erkek ağırlıklı çalışmışım. Şimdi kadınlara yoğunlaşıyorum.

Peki, cansız bir eşya taklidi yapabilir misiniz?
Onu herkes yapıyor abi! Mala bağladın derler ya? (Gülüşmeler) Onlar hayattayken değerlendirmek lazım. Daha sonra börtü böcek, ot, eşya, dolaba kayarız.

Sizi en çok yoran kim oldu?
Makyaj olarak çok zorlayan var, çünkü ben bu işi sadece ses taklidi olarak yapmıyorum. Emre Kongar zor. Çok tüy içerdiği için surat zor oluyor. Bende tüy sıkıntısı var, kaşınıyorum.

Kimin komik ve dolayısıyla ünlü olacağının kararı sizin elinizde değil mi?
Yoo, halk karar veriyor. Halk, kimin reytingini yüksek tutuyorsa hangi karakterin, biz de o tiplere, o ünlülere yön veriyoruz. Kenan Işık, Güneri Civaoğlu, Emre Kongar, gerçi şimdi rahmetli oldu ama Ramiz Dayı gibi kimsenin kolay kolay canlandıramadığı birçok tipi canlandırdım. Yaklaşık kırka yakın tip! Şaka yaptığım insan ise üç yüz. Uzun zamandır şaka yapmıyorum. Çünkü bu benim üzerime çok yapıştı. Yapmış olduğum diğer işlerle de görünmek niyetindeyim.

İnsanlar keklendiğini anlayamaz mı?
Çok iyi çalışmak, şakayı iyi kurgulamak lazım. Ciddiye alman lazım. İşleteceğim diye şakacı bir tavırla ararsan tabii işletemezsin. Kadir İnanır olacaksam bütün gün boyunca kendimi hazırlıyorum, kuruyorum.

O kadar çok taklit yapıyorsunuz ki ama bir Yavuz Seçkin tipi yok. Sizi nasıl taklit eder ki bir insan?
Taklidin taklidi olmaz zaten ya... Sade vatandaş Yavuz Seçkin olarak taklidi yapılası bir adam değilim.

Yetenek Sizsiniz'de birinci olan Sefa Doğanay'ı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Onun kendine özel birtakım yetenekleri var. Sesi ve kulağı iyi. Mimik ve jestleri sahnede çok iyi kullanıyor. Herkeste olmayan Allah vergisi bir sempatisi var. Ama bir yetenek yarışmasında taklit yapan bir komedyen adayının birinci olması çok tartışıldı. Bunu yetenek olarak kabul etmeyenler oldu. Taklit bir yetenek midir? Tabii önemli olan netice. Demek ki bu iş Türkiye'de hâlâ popüler. Bunda da naçizane benim katkım var. Taklidin yanına her zaman oyunculuk, sahne şovu koydum, sinema filmi yazıyorum. 14 yıldır her gün Pal FM'de canlı yayın yapıyorum.

Das Borak filmi 2012'de görücüye çıkacak mı?
2008 yılında kazayla ortaya çıktı. Alman pop star İsmail YK gibi bir karakter canlandırmak için uğraşıyordum. Film yapabilirdik, hatta büyük bir film şirketiyle anlaştım iki yıl önce. Ama karakterin tanınması lazım. Kendiliğinden film olur mantığıyla 4. klibi de çektik.

Sizin için taklit eğlence mi, iş mi?
Her ikisi de, eğlendirirken de iş yapmış oluyorsunuz. Yeteneği nakde çevirmek doğal. Bunlar Allah vergisi yetenek, dünyada yapan 15 kişi vardır. Türkiye'de sadece ünlü taklidi yok ki, herşey taklit ediliyor. Bir çanta da, saati de, ayakkabıyı da taklit ediyorlar. Türkiye taklit cenneti aslında. Burada günah keçisi benim sadece. Koyun bile kopyaladık. Bu kesin Yavuz'un başının altından çıkmıştır oluyor yani.

Sizin keklendiğiniz oldu mu?
Netice alamayacakları için boşuna vakit kaybetmeyelim diyorlardır. En fazla bir ünlünün avukatı olarak arar ve 'dava açacağız' der. Açsa da bir şey çıkmaz zaten. Bir ara Küçük Emrah açmıştı, o zamanlar ortancaydı, yarı küçüktü. Büyüdüm ben diyor ama küçük hâlâ. (Gülüşmeler) Filmdeki bir repliği ile alakalı dava açmıştı, takipsizlik verildi. Kötü yola düşen birçok kişi var, bunun senaryosunu ben yazmadım ki; oynamasaydın o zaman? 'Annem böyle bir insan değil' dedi, çok absürt ya. Hikâyeyi anlattım, savcı bile güldü. Savcıyı bile güldürmeyi başarmış bir komedyenim.

Sizi kendisiyle karıştıran da oluyor mu?
Çok oluyor. Mustafa Topaloğlu akrabalarına bile kendini inandıramıyordu yani. Çünkü sürekli ortada bir kolpa, yan sanayi Topaloğlu geziyordu. Beni arayıp 'hangimiz sen, hangimiz ben' diyordu. Hıncal abi de bir şampuan reklamı seslendirmiş yıllar önce 'Hıncal Bey sesinizi ne kadar kötü taklit ediyorlar' demişler. (Gülüşmeler) Mehmet Ali Birand da öyle. Sesine bir şey olsa beni koy, aynen konuşur, haber sunarım.

Geldi mi böyle bir teklif?
Paraya bakar abi! Bir gün hastalanırsa taklidi de çıkıp o işi kotarabilir yani. Bu yapılabilir aslında.

Bir ünlünün taklidi nereden çıkar en çok?
Yüzde yetmişi mimiklerinden çıkar, bakışlarından. Yüzde otuz konuşmadır. Bazen kimsenin göremeyeceğini sen görüyorsun. Görmek durumundasın.

***

Sarı sarı bıyıklarım, Tarkan seni ayıklarım

14 yıldır tam gaz giden Yavuz'un Minibüsü doğalgazla mı çalışıyor?
Reklamla çalışıyor abi! Ama parasında pulunda değiliz. İnsanlar bize alıştığından bizi bırakmıyorlar. Bir ara üç ay bıraktım. Adam 'dün seni dinledim' diyor. Yani yapmasan da dinleniyor. (Gülüşmeler))

Peki bu minibüsün arkasına bir yazı yazdırsanız ne olurdu?
Minibüs yazıları çok iddialıdır. Sarı sarı bıyıklarım vardı Avrupa Yakası zamanında. O zaman olsaydı "Sarı sarı bıyıklarım, Tarkan seni ayıklarım'' yazdırırdım. (Gülüşmeler)

Taklit oyunculuk mudur?
Taklit taklittir abi, bunun için de konservatuar bitirmen şart değildir. İyi bir gözlemciysen, iyi bir kulağın varsa şarkıcı da olabilirsin taklit de yapabilirsin. Çoğu şarkıcının çok iyi taklit yapabileceğini düşünüyorum. Her popçu bayan Sezen Aksu taklidi yapıyor zaten. (Gülüşmeler) Avrupa Yakası'nda dile kolay 200 bölüm çok iyi bir oyuncu kadrosuyla çalıştım. Oyunculuk yanında taklit yeteneğimi de geliştirdim. En sevmediğim şey bana taklitçi demeleri... Bu işi basite indirgemiş oluyorlar.

Survivor programı yapsanız kimleri alırdınız?
Aksiyon içerikli bir kadro kurarım. Nuri Alço gibi isimleri de adaya serpiştiririm kulak memesi kıvamında. Popçulardan Doğuş ya da Gökhan Özen olabilir çünkü onların ada maceraları var. Doğuş, Kıbrıs'ta kayboldu, Ege'den çıktı biliyorsunuz. Gökhan Özen de jet ski'den düşmüştü. (Gülüşmeler) Bir haberci ve belki Cemil İpekçi'yi koyarım. Onun işi varsa Muammer Ketenci de olur. Saba Tümer olabilir sürekli neşe katar adaya. Benim kadro biraz ağır kalabilir. (Gülüşmeler)

***

Aynalara arkam dönük yaşıyorum

Sizi izleyip de hatalarını düzelten oluyor mu?
Mahsun Kırmızıgül'le yolda karşılaştık. Bakışlarından bana kızmadığını anladım. Şöyle bir diyalog oldu aramızda. (Mahsun'u taklit ederek) "Oğlum ben öyle hızlı mı konuşuyorum ya, biraz yavaş konuş."(Gülüşmeler) Ama bunu derken bile koşar adımlarla konuşuyordu. İnsan kendisiyle baş başa kaldığında 'acaba öyle miyim?' diye aynaya bakıyordur herhalde.

Siz aynaya baktığınızda ne görüyorsunuz?
Sade, standart, ifadesiz görüyorum. İşim dışında çok fazla mimik kullanmamaya dikkat ediyorum. Evde aynayla yüz yüze gelmemeye çalışıyorum. Yoksa kendime kaş mı çizsem, bıyık çizsen nasıl olur diye uğraşıyorum. Aynalara genelde arkam dönük.Birinin yerine geçmek isteseniz bu kim olurdu?

Herkesin yerine geçebilecek kapasite geliştirdim. Yani üçün beşin hesabını yapmıyorum.

Yabancı taklit ettiniz mi?
Henüz yurtdışı servisimiz yok. Pop sanatçıları değiliz, yurtiçi çalışıyoruz.

Telifi var mı bu işin?
Olsaydı şu an Sağmalcılar'da çürüyor olmam lazımdı. (Gülüşmeler)

Aksesuar koleksiyonu yapıyormuşsunuz?
Evet daha çok peruk, bıyık, kıl tüy... Kostüm çok fazla var. İleride televizyonun internete entegre olacağını düşündüğüm için yavaş yavaş evden internet TV aşamasına geçiyorum. Ünlülerden oluşan bir kukla şov yapabilirim belki. Kendimi buna adadım, geliştirmeye çalışıyorum.

Çocukken upuzunmuş saçlarınız öyle mi?
Kız beklenen bir çocukmuşum üç erkekten sonra. Bu yüzden ailem saçlarımı uzatmış. Olay Kemal Özkan'a gidildiğinde anlaşılıyor ve Yavuz bacıdan Yavuz Seçkin'e bir geçiş. Kafada saç olmayanlara Allah kafa hariç her yerini maşallah böyle bereketlendiriyor yani.

Çocukken çiftetelli oynatırmış babanız, niye?
Hâlâ oynuyorum. Babam bize her akşam saz çalıp oynatırdı. Eve gelen akrabalarımıza karşı şıkıdım şıkıdım oynardık. Oynak yanım oradan geliyor olabilir. Şimdi eşimden bale dersi alıyorum.

Kıvırabiliyor musunuz?
Kıvırmaya çalışıyorum ama zor bir şey tabii. Özellikle ayağı aç yere otur, ben orada bir ay kalırım yani. Çocuklarımla vakit geçirmeyi ve evi çok seviyorum. Hep bilgisayar başında bir şeyler araştırıyor ve yazıyorum.

Zaman - Cumartesi

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Hababam Sınıfı'nın efsane sahnesi gerçek oldu!
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kudüs'ü savunmak insanlığı savunmaktır