Sinan Özen kiminle evlenecek?

Ses sanatçısı Sinan Özen neden evlenmiyor, hayalinde nasıl bir kadın var? Başörtülü bir kadınla evlenmesi kendisi için sorun teşkil edebilir mi? İşte sizlere hayli ilginç bir sanatçı portresi:

Sinan Özen kiminle evlenecek?
Sinan Özen kiminle evlenecek?
GİRİŞ 05.07.2005 01:15 GÜNCELLEME 05.07.2005 01:15

Rize Çayeli doğumlu olan sanatçı Sinan Özen,  Rize Endüstri Meslek Lisesi Torna ve Tesviye bölümü mezunu. Ancak Özen, torna işini ruhları inceltmekte kullanmak istemiş, daha sonraki dönemde müzik hayatına atılmış ve İstanbul Devlet Konservatuarı’nda okumuş. İlk albümünü Rüyalarım Olmasa (1989) adında piyasaya sunmuş. Bugün ise Özen Islak Islak albümüyle karşınızda. Özen’in bir de Sinan Müzik Yapım Şirketi var.

Sinan Özen son albümündeki imajıyla birçok insan tarafından yadırgandı. Belki bunun sebebi Tarabya’da çalıştığı ve son imajının bu dünyayla bağdaşmamasıydı. Yeni Asya muhabiri Hasan Hüseyin Kemal, Özen’in imajındaki değişikliğin karakterine yansıyıp yansımadığını öğrenmek için kendisine hayatı sorgulattı ve bekâr olan Özen’in neden evlenmekte geciktiğini gözler önüne serdi. İşte bu ilginç sohbetten bir kaç ilginç alıntı:

> Hayatınızı ne uğruna harcamak istersiniz veya harcıyorsunuz?
> Yüce Rabbim bize can vermiş, dünyaya gelmişiz. Biz de hayatta kendimize bir yol seçmişiz. Bu yolda yürürken kendim ve toplum adına güzel işler yapmak istiyorum. Bunu yapmak için de uzun bir süreç gerekiyor. Bunun için de ömrümü güzel işler yapmak için harcıyorum. Karşında; bu dünyanın daimî olmadığını, fani olduğunu bilen bir Sinan Özen var.

> Hayatın fani olduğunu biliyorsunuz. Peki hiç nefsinizin hoşuna giden şeylerle inançlarınız arasında çatışma yaşadığınız oluyor mu?
> Yaşıyorum tabiî ki... Ancak meslekî anlamda beni zedeleyecek ve rencide edecek bir tavır içerisinde olduğumu düşünmüyorum. Görsel anlamda, müzikal anlamda yapmam gereken yenilikleri yapmak durumundayım. İnsanların uzaktan ahkâm kesip sanatçıları eleştirmesi kolay ancak müzik dünyası bir mücadele gerektiriyor. Topluma yeni şeyler sunmak adına çağın gereklerini yerine getirmek durumundasınız.

Nefis hakikaten çok önemli. Ben nefsimle iyi savaştığımı düşünüyorum. İnsanların bazıları olduğundan farklı görünme gayreti içerisine girebilirler. İnsanın en büyük gafleti başkalarını kandırdığını zannetmesidir. İnsanları kandırabilirsiniz, ancak Allah’ı kandıramazsınız. Önemli olan insanın iç dünyasında kendisiyle yüzleştiğinde huzurlu olup olmamasıdır. Elhamdülilllah ben huzurluyum.

> İnsanlar hep benim kalbim temiz derler...
> Onu Allah bilir...


---
> Bazen muhtaçlara yeterince yardım edememekten dolayı ıztırap duyduğunuz oluyor mu?
> Çok gücüm olsa da daha fazla yardım etsem diyorum. Ama sanatçılara milyarlar, trilyonlar kazanıyorlar gözüyle bakıyorlar, yok böyle bir şey. Allah bana helâlinden versin istiyorum. Duâlarımda “Allah’ım bana ver ve beni vermeye vesile kıl” diyorum. Çünkü ben ticaret yapmak istiyorum. Şirketimde çalışan insanlar var.
---
> Peki nedir o kriterler?
> Ben Müslüman bir insanım. Kendime göre dinî konularda yapmam gerekenleri yaparım. Ramazan ve mübarek gecelerde işime son veririm. Anamın babamın duâsını almaya çalışırım. Annem ve babam beni dünyaya getirip yetiştirmişse Allah’tan sonraki önceliğim onlardır.

> Bekârsınız değil mi?
> Evet...

> Niye evlenmiyorsunuz?
> Nasip kısmet meselesi. Tabiî kısmetimi bekliyorum diye oturmamak lâzım. Bugüne kadar ciddî bir şekilde eş aramama rağmen bir türlü olmadı. Demek ki bunun da vakti ve saati var. Ben de bu vakti bekliyorum.

> Toplumda genel olarak evlilikten bir kaçış gözleniyor? 
>  Son yıllarda evlilik kavramını çok yıprattık. Şöhret ve para kazanmak için sürdürülen çıkar amaçlı evlilikler var. Helâl süt emmiş, evlenmek için evlenen, ailemin ve evimin kadını olacak bir eş istiyorum. Bunu da Allah’tan istiyorum.

> Çoğu erkek hovarda olduğu halde eşinin ağırbaşlı olmasını ister...
> Bence bu da yanlış. Yani her iki taraf için eşitlik olmalı. Eğer karşı taraftan yapmasını istemediğin bir davranış varsa sen de yapmayacaksın, mertlik onu gerektiriyor.

> Sanat dünyasında şöyle bir imaj var; “Parası var, istediğini alabiliyor, istediği yere gidebiliyor, istediği zaman nefsinin hoşuna gidebilecek işlerle meşgul olabiliyor. Öyleyse neden evlensinler...” diyor bazıları, sizce öyle mi?
> Hayır. Hayır... Evlilik, aile çok başka bir şey. Yuva kurmak çok keyifli bir şey. Biz öyle yetiştik, ailemizden böyle gördük. Benim kardeşim evli ve çocuğu var. Üstelik ben aile kavramına çok önem veren biriyim. Aileme çok bağlıyım. Ama günü birlik ilişkileri sadece sanat dünyasına mal etmek doğru değil, bu rezalet toplumun bütün kademelerine yayılmış hem de hiç tahmin etmeyeceğiniz insanlara kadar... Acı bir gerçek bu.

> Evleneceğiniz insanı nasıl hayal ediyorsunuz?
> Naturel olmalı. Beni müzik adamı olarak kabul etmeli. Bana yarın sorun çıkarmamalı.

> Sorun ne olabilir peki?
> Benim tempolu bir hayatım var. Ancak evlilik kurallarını çoğu insandan iyi uygulayacağıma inanan birisiyim. Ben aile kavramı bilen bir insanım inanın. Üstelik bir aile yaşantısına hasretim. Evliliğe yeterli değeri vereceğim konusunda sözlerimin altına mührümü basarım.

Hayatınızda tek bir insanın olması çok mükemmel bir duygu. Bu sağlık açısından da ruhsal açıdan da çok güzel...


> O tek insan nasıl olmalı?
> Hayatı zehir etmeyen, sizi özünüzle seven, hoşgörü sahibi biri olmalı. Evinin kadını olan bir insan olmalı. Benim bugüne kadar getirdiğim aile bütünlüğümü bozmamaya çalışan bir insan olmalı. Şimdiki gençlere bakıyorum bir tahakküm yarışıdır gidiyor. İlişkilerini aile savaşlarına dönüştürüyorlar. Sen benim aileme saygı duyacaksın ki ben de senin ailene saygı duyayım.

Evlenmedim ama evlenmiş kadar tecrübem var. Etrafımdaki insanlarda sahiplenme yarışı var. Eşlerin birbirlerinin hayatını ellerine alma gibi bir yarışı var. Ben aile hayatımın kuralları ne ise onu uygularım, ancak karımın da kendine ait özel yaşantısı varsa ona karışmam.


> Siz de eşinizi bütün benliğiyle kabul eder misiniz?
> Burada önemli olan sevgidir. Ortak bir hayat kuruyorsunuz ortaklıkta küçük hesaplar değil fedakârlık vardır. Her zaman benim sözüm geçerli olacak diyemezsiniz. Yeri geldiğinde o frene basacak, yeri geldiğinde siz frene basacaksınız ve dengeyi sağlayacaksınız.

-- 


> Eşinizin ev hanımı mı olmasını istersiniz?
> Ev hanımlığı kavramını yıprattılar. Ev hanımı kapalı kutu içinde yaşayan bir bayan olarak algılanıyor. Ancak ev hanımlığı daha farklı. Ayakları üstünde durabilen, sosyal aktivitelere katılan, çocuklarını çağın adamı olarak yetiştiren ev hanımının eşim olmasından gurur duyarım.

> Tesettürlü bir eş, sosyal çevreniz açısından sizin için zor olur mu?
> Asla olmaz. Enteresan geldi, değil mi?
> Hayır. Peki sanat dünyasından itildiğinizi hisseder misiniz?
> Hiç umurumda olmaz. Benim gönlüm önemli. İçimdeki sevgim önemli eşim ve çocuklarım önemli...

Röportajın tamamına ulaşmak için bu linki kullanabilirsiniz:

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
26 imza birden, petrol Türkiye'ye akacak! Terör örgütü PKK'ya kötü haber
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kudüs'ü savunmak insanlığı savunmaktır