Yasin Aktay, Ümit Özdağ hakkında suç duyurusunda bulundu

AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ hakkında, "hakaret" ve "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama"dan suç duyurusunda bulundu.

Yasin Aktay, Ümit Özdağ hakkında suç duyurusunda bulundu
Yasin Aktay, Ümit Özdağ hakkında suç duyurusunda bulundu
GİRİŞ 03.09.2021 13:54 GÜNCELLEME 03.09.2021 14:42

Aktay'ın avukatı Burhanettin Sevencan tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan suç duyurusu dilekçesinde, Aktay'ın bir internet sitesine verdiği, "Suriyelilerin insani sığınmacı olarak ülkeden gönderilmesinin teknik ve hukuki olarak kolay olmadığı" yönündeki açıklamalarına ilişkin Özdağ'ın, sosyal medya paylaşımı ile "iftira attığı, hakaret ettiği, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ederek Aktay'ı hedef gösterdiği" öne sürüldü.

Dilekçede Özdağ'ın paylaşımıyla, "konuya kendi perspektifinden bakmayan kişileri küçük düşürücü, aşağılayıcı ve suçlayıcı ifadeler kullandığı", "Aktay'ı ideolojik hassasiyetleri yüksek bir kesime açıkça hedef gösterdiği" savunuldu.

Ümit Özdağ'ın, eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı, eylemlerinin "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" ve "hakaret" suçunu oluşturduğu ileri sürülen dilekçede, bu nedenle belirtilen suçlardan tahkikat yapılması istendi.

AKTAY'IN AVUKATINDAN AÇIKLAMA

Prof. Dr. Ümit Özdağ, müvekkilim Prof. Dr. Yasin Aktay’ın bir internet sitesine verdiği ve Suriyelilerin insani sığınmacı olarak ülkemizden gönderilmelerinin teknik ve hukuki olarak kolay olmadığını söyleyen açıklamasına tepki olarak yaptığı sosyal medya paylaşımı ile açıkça hem iftira atmış hem hakaret etmiş hem de onu insanları kin ve düşmanlıkla tahrik ederek hedef göstermiştir. “Türk Düşmanı” ifadesi müvekkilime hiçbir şekilde isnat edilemeyecek bir hakaret olmakla kalmaz.

Ülkemizde geçerli olan milli hassasiyetler göz önünde bulundurulduğunda böyle bir suçlama insanları birine karşı tahrik etmek ve kin, nefret ve düşmanlıkla kışkırtmak anlamına gelmektedir. Özdağ bir siyasi harekete öncülük eden siyasi kişiliği dolayısıyla çok geniş kitlelere hitap etme imkanına sahip. Nitekim 956 bin takipçisi bulunan twitter hesabından bu paylaşımı yaptığında bu paylaşımını yüzbinlerce insan görmekte ve kışkırtıcı tutumu dolayısıyla müvekkilime yönelik oluşması kuvvetle muhtemel  duyguları ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.

Ayrıca Özdağ’ın müvekkilimin “Türkiye’de Türk ırkı olmadığını iddia ettiğine” dair sözleri de yine müvekkilimin bazı sözlerini çarpıtmasından başka bir şey değildir. Müekkilimin Bayburt Üniversitesinde bir toplantıda yaptığı ve Türk kimliğinin ırktan öte bir şey olduğunu ifade eden, aslında kötü niyetle okunmadığında Türklüğü daha da yücelten ifadelerini Türklüğün inkârı gibi sunarak yine bir iftira, hakaret ve hedef gösterme suçlarını işlemektedir. Çünkü Özdağ kendisine Türklüğün tek hamisi rolü biçmiş, kendisinin dışında Türklüğe sahip çıkanları kendisine rakip olarak görmekte, onları bertaraf etmek için böyle çarpıtmalar yapmaktadır.

Esasen Türk kimliğinin ırkla değil, kabulle ve kültürle alakalı olduğu düşüncesi müvekkilimin bizzat Türk milliyetçilerinden Ziya Gökalp, Nihal Atsız, Remzi Oğuz Arık ve Erol Güngör, İsmet Özel gibi isimlere dayandırdığı bir düşüncedir. Onlar da Türklüğün ırk değil bir kültürel kimlik olduğunu söylemişlerdir ki, bizzat Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ne Mutlu Türküm Diyene” ifadesi de Türklüğün bir millet kimliği olarak ırktan öte bir şey olduğunu söylerken, müvekkilimin aynı niyet ve istikametteki sözlerinden Türk düşmanlığı çıkarmak kötü niyetli bir çarpıtma ve iftiradan başka bir şey değildir. Özdağ bunu sıkça yapmakta ve müvekkilimi ısrarla ideolojik hassasiyetleri yüksek olan bir kesime açıkça hedef göstermektedir.

Müvekkilimin Türk düşmanı olduğu düşüncesini özellikle pekiştirmek için müvekkilimin “kendisinin Arap kökenli olduğunu ısrarla ifade ettiğini” özellikle vurguluyor ki, bu da iftirasının etkisini artırmak için yaptığı bir taktiktir. Müvekkilim çok iyi Arapça bilmekte olduğu bir sır değildir, bu haliyle de Arap dünyasıyla Türkiye arasında önemli bir köprü rolü oynamaktadır, ancak hiçbir zaman hiçbir yerde “Arap kökenli olduğunu ısrarla ifade etmek” gibi bir tutumun içinde olmamıştır.

Hatta Arap dünyasında Türkiye’ye karşı düşmanca duygular içinde olanlardan yana en öncelikli hedef olanlardan biridir ve bundan dolayı kendisi birçok Arap milliyetçisinden tehditler almaktadır. Ancak müvekkilim Arap kökenli olduğunu vurgulamıyor olsa da Özdağ böyle bir nitelemeyle Araplara karşı kin, nefret ve düşmanlık duygularını açıkça tahrik etmektedir. Ülkemiz içinde Türk milletinin parçası olarak sayıları tartışmalı olsa da hatırı sayılır bir Arap kökenli nüfusun olduğu göz önünde bulundurulduğunda, Türk toplumunun önemli bir kesimine karşı sistematik olarak ısrarla tahrik ettiği bu kin, nefret ve düşmanlık duygularının cezasız kalmaması gerektiği ortadadır.

Özdağ Aktay’dan asla daha fazla Türk değildir ve Aktay’ın halihazırda Türkiye’ye yaptığı hizmetler ancak Özdağ’ın verdiği zararları karşılayabilmektedir. Çünkü toplumda kin ve nefret tohumlarının ekilmesi bizzat Özdağ’ın yaptığı işlerdendir. Oysa Aktay Türkiye ve dış dünyada Türkiye’yi temsiliyle, ülkeye çektiği yabancı sermayeyle Türkiye’nin kalkınmasına, halklar arasında kültürel ve sosyolojik kaynaşmaların sağlanmasında çok ciddi katkılar yapmaktadır.

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Bakan Kacır müjdeyi verdi! Türkiye'nin 'ilk ilaç adayı geliştirildi'
Selçuk Bayraktar heyecanlandıran gelişmeyi duyurdu! Rekor üstüne rekor kırıldı