Akdoğan: Bunlar artık zombiye dönüştü

Başbakan'ın siyasi danışmanı ve AK Parti Milletvekili Yalçın Akdoğan paralel yapıyı anlattı...

Akdoğan: Bunlar artık zombiye dönüştü
Akdoğan: Bunlar artık zombiye dönüştü
GİRİŞ 20.03.2014 06:27 GÜNCELLEME 20.03.2014 06:27
Bu Habere 2 Yorum Yapılmış

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın siyasi başdanışmanı, Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan paralel yapıyı SABAH'a anlattı. "Normal gibi gördüğünüz insanlar aslında bir zombiye dönüştürülüyor. Bunun hem ahlaki, dini olarak, hem de psikiyatrik olarak sorgulanması lazım" ifadelerini kullanan Akdoğan, paralel yapının "istihbarat şebekesi" olduğunu belirtti. Akdoğan şunları söyledi.

NEO-ERGENEKON: Bunlar devleti klonladılar ama milleti klonlayamazlar, montajlayamazlar. Zaten bu kavga millete sirayet edememeleri neticesinde buraya geldi. Uluslararası sistem Türkiye'ye bir rol biçiyordu. Türkiye'nin bir eksende tutulması gerekiyordu. İçerideki işbirlikçiler bir vesayet düzeni kurdular. Türkiye'nin demokratikleşmesiyle güç merkezi değişti. Uluslararası sistem "Türkiye'de yeni vesayet düzenini nasıl kurarım, yeni aktör kim olmalı" arayışına girdi. Başbakanın Neo- Ergenekon dediği bu.

ORDUYA KUMPAS: Bu dönemin ruhunu ifade eden kelime "kumpas". Çünkü çok fazla tertip, tezgah var. Ergenekon konusunda tutumumuz değişmedi. Ortada bir suç ve suçlular var. Bunlar yargılanmalı ve adalet yerini bulmalı. Ama siz önünüze geleni suçlu haline getirirseniz torba ve çorbaya dönüştürürseniz, ilgili ilgisiz herkesi içine katarsanız kamuoyu vicdanı bunu sorgulamaya başlar. Bizim söylediğimiz budur.

ONLAR AYAK OYUNUNU İYİ BİLİR: (Akdoğan'ın "orduya kumpas" açıklamasını Gülen'in "ayak oyunu" olarak değerlendirmesine) Ayak oyunlarını onlar iyi bilir. Tertip, tezgâh, kumpas, ayak oyunu, katakulli, film fırıldak... Devlet içerisinde çöreklenen bu paralel yapı, milleti kanunsuz bir şekilde dinlemiş, fişlemiş, uydurma örgütlerle ilintili hale getirmeye çalışmış. Bu büyük bir sorundur. Daha büyük bir sorun cemaat içindeki kişilerin bu kavganın parçası haline getirilmesi yani yurtlarda, dershanelerde, öğrenci evlerinde her türlü yalan ve iftiraya başvurmalarıdır. Bu daha travmatik bir durumdur.

ZOMBİYE DÖNÜŞTÜLER: AK Parti'ye karşı her türlü yolu denediler. Ama kullandıkları aktörlerin hiçbiri millete etki edemedi. Şehir efsaneleri üretiyorlar. Kendilerinin ürettiği yalanlara kendileri de inanıyorlar. Bir efsunlanma hali var. Binlerce insanı hipnotize etmişsiniz gibi bir hal bu. Bir insan kendi ürettiği yalana kendisi inanmaya başlayıp ondan sonra ona karşı tedbirler geliştirir mi? Normal insanlar bakıyorsunuz. Oturuyorsunuz, kalkıyorsunuz, yiyorsunuz, içiyorsunuz. Normal gibi gördüğünüz insanlar aslında bir zombiye dönüştürülüyor. Sizinle ilgili bilgi topluyor, dinliyor, aleyhinizde çalışma yapıyor, terör örgütü üyesiymiş gibi göstermeye çalışıyor. Bu normal insanları zombiye dönüştürmek nasıl bir iş? Bunun hem ahlaki ve dini olarak hem de psikiyatrik olarak sorgulanması lazım.

İSTİHBARAT ŞEBEKESİ: Gülen'in röportajı itirafname gibi bir şey. Dışarıdan birisi devlet içindeki görevlileri nasıl yönlendirebilir? Bu insanlar anayasa ve yasaya göre hareket eder. Birinin vaazına göre yönlendirmesine göre hareket etmezler. Bu istihbarat merakının çok eskilere dayandığı anlaşılıyor. Bu istihbarat şebekesi siyaset mühendisliğine soyundu ve "Türkiye'yi biz yönetiriz, iktidarı düşürürüz, istediğimiz işadamlarına şantaj yaparız, istediklerimizi cezaevine atarız..." Böyle bir güç zehirlenmesi yaşandığı anlaşılıyor.

YAKALARINI KURTARAMAZLAR: Bunun casusluk faaliyeti olduğu görülüyor. Bir takım soruşturmalarda çok ciddi hukuksuzluklar yapıldığı görülüyor. Bunların bir kısmı sadece meslekten ihraç değil doğrudan suç olduğu için cezai müeyyideyi gerektiren işler. Bu yüzden bunların hiçbirisi yakasını kurtaramaz. Çok ciddi suçlar var ortada. Yargı elbette gereğini yapacaktır. Bir takım soruşturmalar olduğu da kulağa geliyor.

HEDEFLERİ CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ

KÖŞK'TEN GERİ ADIM YOK: 2007'de Cumhurbaşkanı seçmemiz istenmedi. Biz tekrar Abdullah beyi aday gösterdik ve seçtik. Bu saldırı da cumhurbaşkanlığıyla ilgili görünüyor. Biz geri adım atmayız. AK Parti zamanı geldiğinde adayını belirler ve bir saldırı nedeniyle kararını değiştirmez.

HEDEF KÖŞK SEÇİMLERİ: Her seçim öncesinde tansiyon çok yükselir. Seçimin hemen arkasından tansiyon biraz düşer. Şu anki artan tansiyonun yerel seçimden sonra bir süre düşeceğini düşünüyorum. Ama bu olaylar Cumhurbaşkanlığı seçimini ilgilendirdiği için devam edecek.

AK PARTİ-CEMAAT KAVGASI DEĞİL: Bunu bir kavga olarak adlandırmamak lazım. Devlet kavga etmez. Mücadele eder. Suçla mücadele eder. Bu AK Parti-Cemaat kavgası değil devletin her türlü hukuksuzlukla mücadelesidir.

HAYALET YAPI: AK Parti elle tutulur, gözle görülür, milletin oyunu almış meşru bir yapıdır. Bunun karşısında hayalet bir yapı var. Her türlü kirli yöntemi kullanabilen, hukuksuzluğa başvuran bir hayalet yapı. Buradaki mücadeleyi doğru görmek lazım. Kim kimi destekliyor, kimin yanında yer alıyor... Bu artık memleket meselesi haline gelmiştir.

DANIŞMANLARI KARALAMAK ÇOK ÇİRKİN: Akdoğan, Başbakan'ın danışmanlarıyla ilgili "oligarşik yapı" iddiasını da yanıtladı. "AK Parti'nin MYK'sı, MKYK'sı var, Bakanlar Kurulu var. Karar mercii bu kurullardır, danışmanlar değildir. Karalama kampanyası çok çirkin" dedi.

YENİ VESAYETE İZİN VERMEYİZ

Akdoğan, "Yeni Ergenekon, Neoergenekon veya yeni vesayet odakları vesaire bunların hiçbirisine müsamaha gösteremeyiz" dedi. Polatlı Belediyesi itfaiye binası açılışında soruları yanıtlayan Akdoğan, "Vesayetçi anlayışla, darbeci anlayışla çok mücadele ettik. Yeni bir vücutta yeniden hortlatılmaya çalışılıyor. Buna biz müsaade etmeyiz. Kimden gelirse, kime karşı olursa olsun, bu vesayetçi anlayış demokrasiye aykırıdır. Hukuk devletine aykırıdır. Milletin iradesini tasallut altına almaktır. Yeni Ergenekon, Neoergenekon veya yeni vesayet odakları vesaire bunların hiçbirisine müsamaha gösteremeyiz" diye konuştu. (Sabah)

YORUMLAR 2
  • Nermin İnce 10 yıl önce Şikayet Et
    .... biz başından beri biliyorduk zombi olduklarını.
    Cevapla
  • mehmet asil 10 yıl önce Şikayet Et
    İnşallah. Devlet kendi sınırlarına girilirse mücadele etmelidir. İktidar da benzer şekilde ortamda kaos ortamı yaratılmasına, devlet içinde devlet olmasına ve oyun oynanmasına elbette karşı çıkıp, mücadele edecektir. Sonuç iyi olacak, bu karanlık şer günler de geçecektir.
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Türkiye'nin beklediği an geldi! Arda Güler golle döndü
Katil Netanyahu, UCM'ye meydan okudu