Said Nursi'nin sakallarını öptürdü

Türk idare sistemine 27 Mayıs darbesi ile giren Anayasa Mahkemesi'ni oluşturan 22 kişilik Milli Birlik Komitesi'nin hayattaki birkaç üyesinden birisi olan Sami Küçük; mahkemeyi, seçilecek iktidarların ve ona destek verecek halkın, 'şeriatı getirebilirler' korkusu ile kurduklarını, sistem için bir supap vazifesi görmesini amaçladıklarını söyledi.

EZANI ASLINA DÖNDÜRDÜLER, KORKTUK

Milli Birlik Komitesi'nin önce 38 olan, 14'lerin tasfiyesi, bir ayrılma ve bir ölümle sayıları 22'ye inen üyelerinden birisi olan 89 yaşındaki Sami Küçük, Anayasa Mahkemesi tartışmalarıyla ilgili olarak Vakit'e çarpıcı açıklamalarda bulundu. Darbeye giden süreçteki olayların Meclis'in üzerinde bir kontrol mekanizması, bir 'emniyet supabı' kurulması gerektiğini kendilerine gösterdiğini anlatan Küçük, 'Said-i Nursi'nin sakalları öpülüyordu iktidar mensupları tarafından. İlk çıkardıkları kanun da Ezan'ın Türkçe okunmasını ortadan kaldıran bir kanun olmuştu. Bunlar bizde tedirginliğe yol açmıştı' dedi.
Sami Küçük'ün; 'sakalları öpülüyordu' dediği Said Nursi'yi tanımadığı bu sözüyle anlaşılıyor. Çünkü Said Nursi Hazretleri, hayatında hiç sakal bırakmadı.

ŞERİATI GETİRİRLERSE N'OLACAK?
'Öyle bir şey gelir ki, şeriat kanunu çıkartmak isterler. Bunu isterlerse Anayasa Mahkemesi buna göz mü yumacak? Yine kılık kıyafet kanunu var. Bunu ortadan kaldırırlarsa ne olacak? Kargaşa başlar. Biz, böyle talepler gelir, gelebilir diye kurduk Anayasa Mahkemesi'ni.'

EMİNE ERDOĞAN BAŞINI AÇSIN
AK Parti iktidarında irtica eğilimlerinin olduğu görüşünü savunan MBK Üyesi Sami Küçük, 'Türbanlı bir Başbakan, Meclis Başkanı eşi Türkiye'ye yakışıyor mu? Yakışmıyor. Bence, Emine Erdoğan başını açmalı, o makama yaraşır bir kılık kıyafet içerisinde olmalı. Keşke Atatürk, kıyafet kanununu çıkartırken başörtüsünü de yasaklasaydı' diye konuştu.

DPT'Yİ DE EKONOMİYİ KONTROL İÇİN KURDUK
Milli Birlik Komitesi üyesi Sami Küçük, Anayasa Mahkemesi'nde olduğu gibi, Devlet Planlama Teşkilatı'nın kurulmasında da, iktidarı ekonomik yönden kontrol etme amacının güdüldüğünü anlattı. Küçük, 'Plansız yatırımlar, popülist yaklaşımlar devlet kaynaklarının çarçur olmasına yol açar. Biz DPT'yi kurarak, bütün bu işlerin bir plan, programa bağlanmasını amaçladık' dedi.