Türk ressamlar dünya piyasasında

Christie’s müzayede şirketi tarafından Dubai’de düzenlenen müzayedede Türk sanatçıların eserleri yüksek fiyatlara alıcı buldu.

Türk ressamlar dünya piyasasında
Türk ressamlar dünya piyasasında
GİRİŞ 04.11.2008 08:45 GÜNCELLEME 04.11.2008 08:45

Christie’s ve Sotheby’s gibi uluslararası alanda önemli bir konumda olan müzayede şirketleri son dönemde Türk sanat pazarına yönelmeye başladı.  Christie’s tarafından 30 Ekim’de Dubai’de düzenlenen “International Modern and Contemporary Art” adlı müzayedede Abidin Dino, Erol Akyavaş, Adnan Çoker, Bubi, Devrim Erbil, Burhan Doğançay, Canan Tolon, İnci Eviner, Haluk Akakçe, Ömer Uluç, Ferruh Başağa, Nejad Melih Devrim ve Mübin Orhon’un eserleri satışa sunuldu. 

Bu müzayede, Türk sanatçılarının eserlerinin satışa sunulduğu ilk müzayede değil. Birkaç yıl önce  Sotheby’s’in düzenlediği müzayede de Türk sanatçıların eserleri satışa sunulmuş fakat hiçbiri satılamamıştı. Dolayısıyla Türk sanatçıların eserlerinin oldukça iyi fiyatlarla satılmış olması açısından Dubai’deki müzayede bir ilk. 

Böylelikle Türk sanatçılar ilk defa uluslararası bir kataloga girerek neredeyse rekor seviyede bir satış rakamına ulaştı. Erol Akyavaş’ın tablosunun 122 bin 500 dolara, Burhan Doğançay’ın eserinin ise  110 bin 500 dolara satılması bir anlamda rekor. Çünkü bu iki sanatçının eserleri Türk pazarında bu fiyatı çok nadir yakaladı.
Christie’s ve Sotheby’s’in, son yıllarda Türk pazarına yönelik araştırmalarda bulunduğu biliniyordu. Hatta dönem dönem Türkiye’ye gelip hem sanatçıları incelediler hem de pazar araştırmasında bulundular. 

Mart ve nisanda Londra’da

İlk olarak 1990’lı yıllarda Türkiye’de bir şube açmaya karar veren Sotheby’s bu kararını çeşitli nedenlerle durdurmuştu.

Fakat şirket tekrar harekete geçti. Öte yandan Christie’s de Dubai’deki müzayedenin ardından 29 Nisan 2009’da yine Türk sanatçılarının eserlerinin de satışa sunulacağı bir müzayede yapacağını açıkladı. Ayrıca Sotheby’s de Mart 2009’da Londra’da büyük bir müzayede düzenleyerek Türk sanatçıların eserlerini satışa çıkaracak. 

UZMANLAR NE DİYOR?

Uluslararası müzayede şirketlerinin Çin, Hindistan, İran gibi ülkelerden sonra Türkiye’ye yönelmelerinin nedeni, Türk sanat pazarının giderek gelişmesi olarak gösteriliyor. Türk sanat pazarına hâkim isimlere  Dubai’deki müzayedenin neyin göstergesi olduğunu ve bundan sonraki olası gelişmeleri sorduk...

Yahşi Baraz (Galeri Baraz):  Fiyatlandırma olarak bir ilk

Bu müzayedede eserler, dünyanın tanıyacağı bir ortamda satıldığı için çok önemli. Fiyatlandırma olarak da bir ilk. Ama İran sanatçılarından daha gerideyiz. Çünkü İranlı zenginler kendi sanatçılarına sahip çıkıyorlar. Türkiye gelişmekte olan bir pazar. Dolayısıyla sanatının da dikkat çekeceğini tahmin ediyor uluslararası müzayede şirketleri. Türk sanatı bütün olarak çok geri aslında, Batı’da 30 - 40 yıl önce yapılmış şeylerin devamı. Dolayısıyla Türkiye’de özgün sanatçıların çıkması lazım ki buraya ilgi daha da artsın. Gerek Sotheby’s gerek Christie’s Türkiye’nin büyük bir pazar olduğuna inanıyor. Onlar, el attıkları şeye mutlaka dünyanın dikkatini çekerler. Bu tür uluslararası müzayedelere çıktıkça Türk resmi para etmeye başlayacaktır. 

Haldun Dostoğlu (Galeri Nev): Uluslararası pazarda yer alırlar

Gerek Sotheby’s ve gerekse Christie’s son aylarda Türk sanatı ile ilgileniyor gözüküyorlar. Bu tür kurumların amacının ilgilendiği ülke sanatına katkı yapmak, o ülkedeki sanat üretimini zenginleştirmek, yaygınlaştırmak gibi bir amacı olamaz. Bu tür kurumların tek bir amacı vardır o da para kazanmak. Günümüz Türk sanatının ve sanatçılarının uluslararası izleyici tarafından giderek daha yakından izlenmesi nedeniyle olsa gerek uluslararası müzayede kuruluşları da bu pazardan pay alabilmek için organize olarak çalışmaya başladı. Bu tür girişimlerin kimi sanatçılarımızın uluslararası sanat pazarında yer alabilmesini kolaylaştırabileceğini düşünüyorum. 

Nilgün Beller (lebriz.com): Satış fiyatları eşit

Müzayededeki satış rakamlarına baktığımızda Türk çağdaş sanatçıların eserlerinin hemen hemen dünyadaki kategoriye uyduğunu görüyoruz. Yani dünyada aynı konumdaki başka bir sanatçıyla Türk sanatçının eserinin satış fiyatı birbirine eşit. Aralarında bir fiyat uçurumu yok. Bizim tek eksiğimiz sanatçımızı uluslararası satışlarda korumamamız. Mesela Çin, Hint sanatı, Çinlilerin, Hintlilerin korumasıyla bugünkü konuma gelebildi. Kendi sanatçıları uluslararası müzayedelerde satışa çıktığında Çinliler, Hintliler bu eserleri alıyorlar. Sanatçısını dünya pazarına sokmak için. Oysa biz böyle bir talep yaratamadık. 




İşte satış rakamları:

Abidin Dino - 31 bin 250 dolar

Erol Akyavaş - 122 bin 500 dolar

Bubi - 37 bin 500 dolar

Devrim Erbil - 56 bin 250 dolar

Burhan Doğançay -“Halkalar”  92 bin 500 dolar;  “Küçük Gece Müziği II”  110 bin 500 dolar;   “Lastik 32” 17 bin 500 dolar

Haluk Akakçe - 18 bin 750

Ömer Uluç - 25 bin dolar

Ferruh Başağa - 35 bin dolar

Mübin Orhon - 50 bin dolar

KAYNAK: MİLLİYET
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Derbi bitti olaylar bitmedi! RAMS Park yine karıştı
Hamaney'den Reisi açıklaması: Aksama olmayacak