Üniversitelerde tartışma çıkartacak yeni teklif

Üniversitelerde ders saatleri makul mü yoksa uzun mu? Yeni jenerasyon 50 dakikalık süre içerisinde çok mu sıkılıyor? Bu süre biraz daha aşağı çekilebilir mi? Derste verim ve kalitenin artırılması için ne yapılabilir?

GİRİŞ 11.10.2013 10:39 GÜNCELLEME 11.10.2013 17:50
Bu Habere 6 Yorum Yapılmış

Ömer Süt ve Fuat Öner'in haberi... 

İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet, üniversitenin yeni akademik açılış yılı töreninde yaptığı konuşmada, akademisyenlere seslenerek, "Lütfen dersleri kısa tutun, artık karşınızda 50 dakika sizi dinleyecek nesil yok." uyarısında bulundu, ortaya yeni bir tartışma konusu çıktı.

"SİZE YALVARIYORUM BU ÇOCUKLARIN DİLİNDEN ANLAYIN"

Prof. Dr. Söylet, Sayın hocalarım, sizlere sesleniyorum, rica ediyorum, hatta yalvarıyorum. Bu çocukların dilinden anlayın. Fedakârlık yapın ders vakitlerinden, onlara bilgeliğinizden faydalandırın. Arkadaşlar, artık 40-50 dakika ders dinleyecek nesil yok karşınızda, açıklamalarını öğretim görevlileri ve öğrencilere sorduk.

Yıldız Teknik Üniversitesi'nin Beşiktaş Kampüsü'nde hem öğretim görevlileri hem de öğrencilerle konuştuk. Öğrenciler ders saatlerinin uzunluğundan dert yanarken, öğretim görevlileri ise ders saatlerinin uzunluğundan ziyade öğrenci-öğretim görevlisi arasındaki ilişkiye dikkat çekti.

"50 DAKİKALIK SÜREYİ 30 DAKİKAYA İNDİRMEK DOĞRU DEĞİL"

Yıldız Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yusuf Ayvaz: Dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok. Dünyada nereye giderseniz gidin, özel dersler hariç, ders saatlerinin 50 dakika olduğunuz görürsünüz. Yıldız Teknik Üniversitesi'nde de bu böyledir. Eğer öğrenciye sorarsanız, 40 dakika da fazla gelebilir. Eğer derslerin saatleri düşürülecekse de, derslerin içeriğini tekrardan revize etmemiz gerekecektir. Bizim, 50 dakikalık bir dersi 30 dakikada anlatmamız doğru değildir. O zaman öğrenci anlatılandan; akademisyen de anlattığından hiçbir şey anlamaz. 50 dakikadan sonra öğrencinin konsantrasyonu bozuluyorsa, mevzuatın da buna göre ayarlanması şart. Ancak 50 dakikanın makul bir süre olduğunu düşünüyorum. Dünya sıralamasında sürekli ilk 10'da olan üniversitelerin uygulamalarına da bakmak gerekiyor.

"ÖĞRENCİYE DOKUNURSAK SORUNU ÇÖZEBİLİRİZ"

Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Faruk Yiğit: Bir öğretim görevlisinin yapması gerekenler bellidir. Öğretim görevlisi okula gelir, müfredata uyarak ders anlatır ve gider. Ancak bunda şu anlamı çıkarmamak gerekiyor: Ben dersi anlatır ve çekip giderim, işim biter… Böyle bir durumu kabullenemiyorum. Öğretim görevlileri öğrencinin sorunlarıyla ilgilenmesi şarttır. Anadolu'dan gelen öğrencinin yurt veya ev bulma sorunu, burs problemi ve uyum problemi varsa bizlerin ona yardımcı olmamız doğru olacaktır. En azından ben öyle yapmaya çalışıyorum. Haklı oldukları sürece, onların derdini dert edip, onlarla dost olmaya çalışıyoruz. Öğrencinin sosyal problemlerini çözdüğünüz zaman, öğrenci kendini daha çok derse verir ve derste daha iyi vakit geçirir. Ders saatinin uzunluğu ya da kısalığının önemli olduğunu düşünmüyorum. Eğer öğrenci ile böyle bir bağ kurarsanız, öğrencinin öğretim görevlisine bakış açısı değişir, saygı duyar ve ona göre ders dinler. Öğrenciye dokunmak, onunla ilgilenmek sorunun çözümü olacaktır. Bu bakımdan İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet'in ‘50 dakikalık dersi 5-10 dakika azaltalım' dediğini zannetmiyorum.

"BAŞARI İÇİN ÖĞRENCİYİ PLANLAMALIYIZ"

Yıldız Teknik Üniversitesi Rektör Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Hakan Karataş: Dersin dakikasıyla oynamaktan ziyade, öğrencilerle birebir ilgilenmek gerekiyor. Eğitim kalitesini artırmak için bu gerekli zaten. Normalde ders saatlerinin yaşla doğrudan bağlantısı vardır. Siz 8 yaşındaki bir öğrenciye 50 dakika ders yaptıramazsınız. Ancak yaş büyüdükçe bu 50 dakikaya kadar çıkar. Öğrencinin 20 dakikadan sonra konsantrasyonu bozulabilir, onun için 20 dakikada bir öğrenciye dokunmak gerekebilir. ‘Dokunun' demek ‘dikkatini farklı bir yöne çekin' demektir. 30 dakikalık bir ders saatinin 5 dakikası derse giriş ve çıkış olduğunu düşünürseniz bu sürenin çok kısa olduğunu zaten görürsünüz. Ders saati üzerinde bir düzenleme yapmak yerine, başarı için ders dışında öğrenciyi planlamak gerekiyor. Öğrenci üniversitede 3 saat vakit harcarken, 21 saatini dışarıda vakit geçiriyor. İlk ve orta öğrenimde rehberlik servisleri çok ciddi çalışmalar yapıyor ancak üniversitelerde bunun eksikliğini çok görüyoruz. Süre çok önemli değil, derste ne kadar kaliteli zaman geçiriyoruz ona bakmalıyız. Öğretim görevlilerin performansı çok önemli. Bazen 60 dakikanın nasıl geçtiğini anlayamazsınız, bazen de 10 dakikalık süre size ‘ömür törpüsü' gibi gelir…

ÖĞRENCİLER NE DÜŞÜNÜYOR?

Öğretim görevlileri görüşlerini bu şekilde ifade ederken, Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri ile yaptığımız sokak röportajında ise farklı bir tablo ortaya çıktı. Öğrenciler, genel olarak ders saatlerinin uzunluğundan şikayet ederken, öğretim görevlilerinin ders saatini istedikleri gibi ayarladıklarının altını çizdi.

Kimi öğrenci 50 dakikanın bile az olduğunu savundu, kimisi blok dersten veryansın etti, kimisi ise derslerin kısaltılıp ders verimi ve kalitesinin artırılması gerektiğine dikkat çekti. Tabi, öğrenciler bunu söylerken ortaya da renkli görüntüler ortaya çıktı.

İŞTE ÖĞRENCİLERİN GÖRÜŞLERİ:

omer.sut@haber7.com

fuat.oner@haber7.com

Haber7

 

YORUMLAR 6
  • Yüzdeelli 10 yıl önce Şikayet Et
    Bence ders sürelerinde bir dayatma olmamalıdır.. Burada bana göre makul olan, camideki gibi hocanın cemaatine bakıp cemaatin durumuna göre namazı kısa veya uzun tutması gibi eğitimcinin de öğrencilerinin durumuna bakarak ders süresini kendi belirlemesidir. Şu da bir gerçektir...Sınıfa hakim, iyi anlatan ve dersi neşeli geçen eğitimcinin dersini öğrenciler hiç sıkılmadan 2 saat bile dinleyebilir.
    Cevapla
  • Bekir Dayıoğlu 10 yıl önce Şikayet Et
    Ders Süresi ve öğrenci dalkavukluğu. Bazı rektörler işi gücü bırakmış öğrenci dalkavukluğuna soyunmuş. Bu 50 dakika bilimsel olarak hesaplanmadı mı? Eğer karşı çıkacaksan aynı dersin 3 saat peş peşe okutulmasına karşı çık. 50 dakikaya katlamayan öğrenci üniversite okumasın...
    Cevapla
  • ahmet 10 yıl önce Şikayet Et
    ders saati. üni. de okurken bir dersimiz vardı sabah 8 de başlar 12 de biterdi hoca saat onda 15-20 dakika mola verirdi kafa allak bullak olurdu ne hoca anlattığını kendi anlardı ne de biz :) öğleden sonrada 1 ile 5 arası iki ders olurdu 50 dakika ders olsa öper başımıza koyardık.ben mühendislik okudum ve şuna kesinlikle inanmıyorum 4 yılda bir mühendis yetişmez.en az 6 yıl yapılmalı son iki yılı branşlaşma olmalı.
    Cevapla
  • halil soba 10 yıl önce Şikayet Et
    ÖĞRENCİLER DEĞİLDE ÖĞRENCİ MİLİTANLAR 50 DAKİKAYI BIRAKIN 5 DAKİKAYI BİLE ÇOK GÖRÜR.ÇÖZÜM İSE ADAM GİBİ ÖĞRENCİLİK YAPTIRMAK.. Üniversitelerde öğrencilerin ne ders saatıyla,ne rejimle,ne hükümetle,ne hocayla alıp veremediği yok.Sorunu olan öğrenci kimliği altında militanlık yapanlar.Öğrenci,öğrencilik süresince hiç bir ideolijiye,fikre,yandaşlığa meyl etmeyip adam gibi gelip öğrencliği yapmasını sağlamak,öğrencilik dışında faaliyet gösterenleri taviz vermeden her türlü yaptırımı uygulamak.Öğrenimini tamamlayıp eline diplomasını aldıktan sonra,siyasetmi yapacak,faşitmi olacak,koministmi olacak,hangi mesleği seçecek o zaman karar versin.Öğrenciyken tavizsiz öğrencilik yapmasını sağlayacaksın,yapmayanı kulağından tutup atacaksın.
    Cevapla
  • Sultan Sonuncu Ahmet 10 yıl önce Şikayet Et
    Öğrenciye Sorsan!. Okula gitmeden diploma adresine postalansın ister. Hepimiz yaşadık öğrenciliği... Zorluk çekmeden ilim öğrenildiği nerede görülmüş? Ha Matrix filminde var, yattığın yerden bilgileri yüklüyorlar beynine...
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Eski Mossad Başkan yardımcısından itiraf: Savaşı kaybettik İsrail ekonomisi çöküyor
Beşiktaş Dolmabahçe'de 1 puanı 90+7'de kurtardı