Erdoğan'ın büyükşehir yasasını savunduğu il

 AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Şu anda bir spekülasyondur gidiyor. Büyükşehirlerle ilgili atılan bu adımlar, bazı çevrelerce -ki bunlar, ideolojik yaklaşımların içerisindedir veya bir rant hesabının peşindedir- gazetelerde boy boy reklamlar, ilanlar vermek suretiyle bu çalışmayı sürdürüyorlar. Neymiş? Eğer mülki sınırlar büyükşehir sınırı olarak ilan edilirse o köylere hizmet gitmezmiş. Bu, çok çürük bir iddiadır'' dedi.

Erdoğan, parti genel merkezinde düzenlenen AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda, milletvekili olmadan önce 4,5 yıl İstanbul'da Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığını söyledi. 18 yaşından bu yana siyasetin içinde olduğunu, gençlik kollarından başlayıp buralara geldiğini belirten Erdoğan, ''Şu anda bir spekülasyondur gidiyor. Büyükşehirlerle ilgili atılan bu adımlar, bazı çevrelerce -ki bunlar, ideolojik yaklaşımların içerisindedir veye bir rant hesabının peşindedir- gazetelerde boy boy reklamlar, ilanlar vermek suretiyle bu çalışmayı sürdürüyorlar. Neymiş? Eğer mülki sınırlar büyükşehir sınırı olarak ilan edilirse o köylere hizmet gitmezmiş. Bu, çok çürük bir iddiadır'' diye konuştu.

İstanbul ve Kocaeli mülki sınırlarıyla büyükşehir olmadan önce köylerine İl Özel İdareleri'nin ne kadar hizmet götürdüğünün sorulmasını, araştırılmasını isteyen Erdoğan, şunları kaydetti:

''Biz, o köylerde yıllarca seçim kampanyalarına gittik. Biz, asfalt masfalt göremedik oralarda, yoktu böyle bir şey. Su, bulamazsın yoktu öyle bir şey. Ama şimdi gidin İstanbul'un o köylerine, oralarda asfaltın olduğunu göreceksiniz, suyun olduğunu göreceksiniz. Çok istisnadır ihmal edilen yer. Aynı şey Kocaeli için geçerli. Niye? Artık oralar sadece büyükşehirin değil aynı zamanda oralardaki ilçelerin de mahallesi konumuna girmiştir. Oraya hizmet götürmekle o ilçe belediyesi sorumludur, büyükşehir belediyesi de aynı şekilde altyapısıyla ilgili vesaire sorumludur. Bunları iki örnek olarak veriyorum çünkü şu anda uygulaması burada var. Kaç kilometredir, uzak mıdır, yakın mıdır? Böyle bir şey yok. En ücra köşeye kadar bu hizmeti götürürler.''

-''Eline diline dursun, hangi muhtarlığı kaldıracağız?''-

Erdoğan, köylere ve beldelere imar bütünlüğü noktasında yaklaşılmazsa buraların kapanın ve çalanın elinde kalacağını belirterek, şöyle konuştu:

''Canım canım sahillerdeki beldeler var. Bu beldelerde şu anda bir tane ufak araç al veya malum yerlerden yardım adı altında bir şeyler ver ve orada gel istediğin gibi binayı istediğin şekilde yap. Kimse müdahale edebilir mi, edemez. Niye, orada belde belediyesi var. Köyde, orada da muhtar var. Çıkmış koskoca Anamuhalefetin başkanı, 'Bunlar muhtarlığı kaldıracak' diyor. Eline diline dursun, hangi muhtarlığı kaldıracağız? Bazı muhtarlıklar tabii ki kalkacak. 10 hane var, 10 haneye bir muhtar... Eğer biz büyük bir ülkeden, büyük bir devletten söz ediyorsak, ideal olandan bahsediyorsak, illa 'Birisinin eline bir mühür verelim de onu sultan ilan edelim' diye bir derdimiz yok. Bu kadar açık konuşuyorum. 'Elimde bir mühür olsun, sultan ben olayım' mantık bu. AK Parti olarak kuru kuruya oy toplamanın peşinde mi olacağız, yoksa bu millete hizmetin mi peşinde olacağız? Şimdi Muğla, büyükşehir oluyor. Muğla, büyükşehir olurken burada AK Parti birinci parti diye mi büyükşehir oluyor? Yoksa Cumhuriyet Halk Partisi birinci parti diye mi büyükşehir oluyor?''

-''Bağcılar'ın, Güngören'in sokak aralarında çamurlarda çizmeleri giydik''-

Muğla Belediyesi'nin Fethiye'ye, Bodrum'a hizmet veremediğini ifade eden Erdoğan, büyükşehir olunca, bu ilçelerin de alt yapısıyla, suyuyla ilgileneceğini, hizmet götüreceğini anlattı. İmar bütünlüğü noktasında da yetkinin büyükşehirde olacağını belirten Erdoğan, şunları söyledi:

''Biz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nı bunun için kurduk. Neden? Çünkü Türkiye'nin modern bir ülke olması lazım. Modernlik lafla olmuyor ey Kılıçdaroğlu, sen bu işlerden anlamazsın. Bunlar senin işin değil. Bunun için çarığı giyeceksin, arazide çalışacaksın. Biz o araziden geliyoruz.

Bağcılar'ın, Güngören'in 1990'lı yıllarda sokak aralarında çamurlarda çizmeleri giydik. Oralarda seçim kampanyaları yaptık, oralarda seçim kazandık ve ondan sonra o Bağcılar'ı bugünkü hale getirdik, Esenler'i bugünkü hale getirdik, o Güngören'i bugünkü hale getirdik. O günden bugüne de bizim zihniyetimiz oralarda hep iktidardır. Niye? Halk hizmeti gördü. Eski hali biliyor, bugünkü hali biliyor. Çünkü Bakırköy denince onlar hep Bakırköy'ün kenar mahalleleriydi ve sadece sahille uğraşırlardı ama Güngören, Esenler, Bağcılar, buralarla kimse uğraşmazdı. Zaten adı üzerinde Bakırköy de eskiden köydü aslında. Sonrada orası da modern bir hale getirildi ama yolun üstü, Londra Asfaltı'nın üstü hep ihmal edilmiştir. Kadıköy de öyledir. Bakın şimdi Kadıköy'de Ataşehir inşa ediliyor. Seçimi kim kazandı? Cumhuriyet Halk Partisi kazandı. Peki Ataşehir'i Ataşehir yapan kim? AK Parti. Niye? İşte orada özellikle toplu konut idaremizin ağırlıklı olarak hasılat paylaşımıyla yaptığı yatırımlarla orada modern bir şehir inşa edildi. Şimdi biz istiyoruz ki Türkiye genelinde bu büyükşehir anlayışıyla bu 29 vilayet -2'si zaten sınırları mülki sınırları büyükşehir olarak kabul edilmiş olan yerler, 27'sinde de mülki sınırlar büyükşehir olmak suretiyle- istiyoruz ki her taraf modern şehir olsun ve büyükşehir merkezden baktığı zaman en ücra köşeyi artık sorumluluğunu taşısın ve görüşsün.''

-Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, işin takibini, kontrolünü yapacak''-

Farklı siyasi hesaplar yapmadıklarını vurgulayan Erdoğan, ''Acaba şurada kim kazanır, burada kim kazanır? Böyle bir derdimiz yok. Bizim tek derdimiz var. Millet kazansın, ülke kazansın bizim derdimiz bu'' dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın bu işin takibini, kontrolünü yapacağını dile getiren Erdoğan, aynı şekilde valiliklerin de takip ve kontrol yapacağını, böylece modern şehirlere kavuşulacağını söyledi.

Sadece şehrin merkezinde güzellikleri görüp periferiği tamamen ihmal eden bir anlayışın şehircilik anlayışı olmadığını bildiren Erdoğan, ''Bunun için Cumhuriyet Halk Partisi'ni ve yandaşlarını bu konuda daha dikkatli davranmaya ve bu ülkede Türkiye'nin bu milletin değerlerine daha huzurlu, daha müreffeh bir ülkede yaşamasına lütfen fırsat hazırlayalım. Bunun adımlarını atalım. Bizim büyükşehir anlayışımız budur. Bunun teferruatı üzerinde durmayacağım. Meclis'te de vakti zamanı geldiğinde yasa teklifi tartışılmaya başlandığında görüşülecektir'' diye konuştu.

AA