Erdoğan: Kılıçdaroğlu sıkıysa gitsin ...

Başbakan Erdoğan, ''Dünyada seçimlerin erkene alınmasına karşı çıkan, bunu engellemek için her şeyi yapan, her türlü yola başvuran tek anamuhalefet partisi sanıyorum CHP'dir'' dedi.

Erdoğan: Kılıçdaroğlu sıkıysa gitsin ...
Erdoğan: Kılıçdaroğlu sıkıysa gitsin ...
GİRİŞ 17.10.2012 14:02 GÜNCELLEME 17.10.2012 14:30
Bu Habere 2 Yorum Yapılmış

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, hükümetin, Afrika'daki, Orta Asya'daki, Güney Asya'daki çalışmalarını eleştirdiğini belirterek, ''Ama bizim oralarla olan tarihi ilişkilerimizden, oralardaki şehitliklerimizden haberi yok. Cehalet tabii bu kadar derin olunca doğal olarak Esed'i demokrat, kendi ülkesinin Başbakanını diktatör görüyor. Suriye konusunda izlediğimiz politikayla ilgili Birleşmiş Milletler'de 130'dan fazla ülkeden destek alıyoruz ama Kılıçdaroğlu bir türlü ikna olmuyor'' dedi.

Başbakan Erdoğan, partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında yaptığı konuşmada, Kılıçdaroğlu'nun, hükümetin dış politikasına ilişkin eleştirilerini hatırlattı.

Erdoğan, ''Bizim Ortadoğu politikamızı eleştiriyor ama Ortadoğu'nun son 90 yılındaki en önemli halk hareketlerinin ismini dahi duymamış. Biz, Suriye'ye demokrasiyi getirmekten bahsediyormuşuz, 'Türkiye'de demokrasi var mı' diyor. Sayın Kılıçdaroğlu bak, Suriye'de Baas Partisi'nden başka ikinci bir parti yoktur. Şu hareketlerden sonra naylon partiler kurulmaya başlanmıştır'' dedi.

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'de tanıştığı günden bu yana geçen 8 yılı aşkın süre boyunca 'Gel, çekinme, korkma. Bırak, isteyen istediği partiyi kursun, korkma rahat ol. Bak bu halk seni seviyor ama bunun önünü açtığın zaman daha da sevecek' dediğini aktaran Erdoğan, ama Esed'in bunları dinlemediğini bildirdi.

Erdoğan, ''Bakın dün onu seven halk, bugün karşısında. Sadece o mu, 'Bu konuda ben sizden destek istiyorum ve partimiz bu konuda partisiyle ilişki de kurdu. Çok partili döneme geçeceğiz ya... Ama maalesef bu adımları da atmadı. Çünkü doğru konuşmuyor, aldatıyor. Aynı teknik Kılıçdaroğlu'nun kendisinde de var. Aynı pınardan herhalde beslenmişler, bir şeyler var'' diye konuştu.

-''Kim vurursa ona da vurulur''-

''Ey Kılıçdaroğlu, sen bu ülkede, bak bu ülkenin Başbakanına rahat rahat hakaret de ediyorsun, küfür de ediyorsun. Sıkıysa birisi gitsin de Beşşar'a orada bir hakareti yapabilsin. Nerede olduğu belli olmayan bir hücreye gönderilir''diyen Erdoğan, Hataylı bir ailenin çocuklarının mahkemeye çıkarılmadan yıllarca cezaevlerinde kaldığını anımsattı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve kendisinin bu insanlar için Esed'e ricada bulunduklarını ve Esed'in talimatıyla bırakıldıklarını anlatan Erdoğan, ''Kılıçdaroğlu, bu mu demokrasi. Türkiye böyle bir şeyi yaşadı mı yaşıyor mu? Hamdolsun yaşamadı. Sen belki denemedin ama bu fakir belediye başkanıyken Talim Terbiye Kurulu'nun cevaz verdiği bir şiiri okuduğundan dolayı girdi, yattı içerde'' ifadelerini kullandı.

Darbe dönemlerinde hukuksuzluklar yaşandığını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti :

''Bu ülkede Başbakanlar idam edildi. Kim vardı o zihniyetin arkasında senin zihniyetin vardı. CHP zihniyeti vardı. Ondan sonra da bu ülkede yine Başbakanlar cezaevlerine girdi. O darbelerin arkasında yine sizin zihniyetiniz vardı ve sistem darbeleri üretiyordu. Sistem darbeleri ürettiği için de bu ülkede şakşakçıları vardı. Üniversitelerdeki akademisyenlerden tutunuz, yargı mensuplarına kadar darbelerin şakşakçıları vardı bu ülkede. Bunları gördük. Yüzlerce yargı mensubu gidip bu darbelerin tasarlayanların, hazırlayanların önlerinde el pençe divan durmadılar mı, onların verdiği brifingleri dinlemediler mi, bunları şimdi kime anlatacaksınız. Bak işte Arapların atasözü tahakkuk ediyor. 'Men dakka dukka' Dak edene duk edilir. Kim vurursa ona da vurulur. Şimdi de o oluyor. Buradan ders almaya mecburuz.''

-''Sen önce bakar körsün bunu bir düzelt''-

''Sayın Kılıçdaroğlu, şu yaşanan ortamı eğer kalkıp da orayla bu şekilde adil olmayan insaf dışı yaklaşımla değerlendiriyorsan sen önce bakar körsün bunu bir düzelt, tedaviyi al çünkü gerçekleri görmen lazım'' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Nasıl oluyor da sen Türkiye'de demokrasinin olmadığını söylüyorsun. Herkes, gümbür gümbür gidiyor sandıklarda oyunu kullanıyor. Bakıyorsun bölücü terör örgütüyle işbirliği halinde olanlar, gidiyor bağımsız olarak sandıklardan çıkıyor, geliyor Parlamento'da grubunu kuruyor ve Parlamento'da herkes istediği gibi esip gürlüyor ve sen, 'Bu ülkede demokrasi yok' diyorsun. Bunu da milletimin iradesine özellikle havale ediyorum.''

-''Cehalet tabii bu kadar derin olunca...''-

Kılıçdaroğlu'nun, hükümetin, Afrika'daki, Orta Asya'daki, Güney Asya'daki çalışmaları eleştirdiğini belirten Erdoğan, ''Ama bizim oralarla olan tarihi ilişkilerimizden, oralardaki şehitliklerimizden haberi yok. Cehalet tabii bu kadar derin olunca doğal olarak Esed'i demokrat, kendi ülkesinin Başbakanını diktatör görüyor. Suriye konusunda izlediğimiz politikayla ilgili Birleşmiş Milletler'de 130'dan fazla ülkeden destek alıyoruz ama Kılıçdaroğlu bir türlü ikna olmuyor'' dedi.

DÜNYADA TEK CHP VAR

Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda, yerel seçimlerin öne alınmasını öngören Anayasa değişikliğine ilişkin düzenlemenin Meclis'teki oylamasında CHP ve BDP'nin tutumunun ibretlik olduğunu söyledi.

''Dünyada seçimlerin erkene alınmasına karşı çıkan, bunu engellemek için her şeyi yapan, her türlü yola başvuran tek ana muhalefet partisi sanıyorum CHP'dir'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

''BDP ile CHP'nin 12 Haziran seçimlerinden bu yana pek çok konuda ortak hareket ettikleri ortada. Artık ben ikisini de doğrusu bir görüyorum. Adeta bunlar müttefik. CHP'nin yolu BDP'yi düze çıkarmaz. BDP'nin yolu CHP'yi düze çıkarmaz. Biri her konuda milletle ters düştüğü için çıkmaz yolda. Diğeri terör örgütünün kuyruğuna takılmaktan vazgeçip gerçek bir siyasi parti olamadığı için yine çıkmaz yolda.

Parlamentonun içindeki bir parti, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin muhatabı olarak KCK'yı gösterir mi? Bölücü terör örgütünü gösterir mi? Bu nasıl bir anlayıştır. Biz boşuna 'ya Parlamento ya Kandil' demiyoruz. Bu ifadeleri bunlardan kaç kez dinledik, bunun için diyoruz. Netice olarak her iki yol da milletimizin teveccühüne mazhar olmaktan uzaktır.

Bildiğiniz gibi CHP'nin tarihinde 'şu okullar olmasa milli eğitimi ne güzel idare ederiz' anlayışı vardır. CHP buradan geliyor. Bugünkü CHP yönetiminin de inanın 'şu seçimler olmasa ne güzel siyaset yaparız' anlayışı içinde olduğunu görüyoruz. Böyle bir durum var.''

-''Seçim dediğimizde fellik fellik kaçacak delik arıyor''-

''Bugün genel başkanı başta olmak üzere CHP yönetiminin siyaset adına yaptığı tek şey, AK Parti'nin yaptıklarına karşı çıkmaktan, bizim 'ak' dediğimize 'kara' demekten ibarettir'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu durumu kendileri de bildikleri için bağırarak, çağırarak, hakaret ederek, doğruyu söylemeyerek, hatta küfür ederek kifayetsizliklerini saklayabileceklerini sanıyorlar. Ama şahsım ve arkadaşlarım hiçbir zaman biz onların düştükleri noktaya düşmeyeceğiz. Çünkü bizim ahlak anlayışımızda bu var. Bizim aldığımız edep dersinde bu var. Hamd olsun biz 'edeb ya hu' kapısından geçtik. Onları da o kapıdan geçmeye davet ediyorum.

Milletimiz o muhteşem irfanıyla, o derin izanıyla her şeyi görüyor, takdirini de buna göre yapıyor. Geçtiğimiz 10 yılda gerçekleşen 3 genel seçimin, 2 mahalli idareler seçiminin, 2 halk oylamasının sonucu bunun açık ifadesidir. Buna rağmen Sayın Kılıçdaroğlu, başka havalar estiriyor. Sanki yarın seçim olsa iktidara gelecekmiş gibi konuşuyor ama 'seçim' dediğimizde, 'sandık' dediğimizde de fellik fellik kaçacak delik arıyor. Çıkardıkları bütün o gürültü, mezarlıktan geçenlerin ıslık çalanların durumuna benziyor. Korkularını kendi gürültüleriyle bastırmaya çalışıyorlar. Yaptıkları budur.''

-''Kuru gürültüye pabuç bırakılan dönemler geride kaldı''-

Türkiye'de artık ''kuru gürültüye pabuç bırakılan'' dönemlerin geride kaldığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Milletimizin iradesinden umudunu kesen CHP, tarihi boyunca da hep iktidarı başka yerlerde aramış bir partidir.

Çok partili siyasi hayatımız boyunca, demokrasi tarihimize kara leke olarak geçen ne varsa hepsinin gerisinde bu CHP zihniyetinin silüetini görebilirsiniz. CHP'nin ülke yönetimi anlayışı da 'şu millet olmasa memleketi ne güzel idare ederiz' anlayışıdır. Dedim ya CHP'nin bu anlayışına karşı 1950'de merhum Menderes, ne demişti? 'Yeter söz milletindir' demişti. Peki biz bugün ne diyoruz. 'Yeter, söz de karar da milletindir' diyoruz.''

-''Partinin adını Cumhuriyet Hayal Partisi yapıp istediğin hayallere de dalabilirsin''-

Kemal Kılıçdaroğlu'na bir şeyi hatırlatması gerektiğini belirten Erdoğan, ''Önce kendi kafanda kurduğun bu dünya siyasetini nasıl yapacaksan yap. Seçimini tercih et, o şekilde yap. İktidar hayalleri de kur, güzel şeyler bunlar. Ama genel başkanı olduğun partinin adını Cumhuriyet Hayal Partisi yapıp istediğin hayallere de dalabilirsin. Fakat, gerçek hayatta benim milletim sana geçit vermez. Çünkü bu millet senin de senin zihniyetinin de cemaziyelevvelini gayet iyi bilir'' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun bugünlerde psikolojiye de merak sardığını ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Birileri herhalde bir şeyler eline sıkıştırmışlar. Kendisine o aklı verenlere diyorum ki bir sor Kılıçdaroğlu. Gerçek dünyadan kopuk şekilde kafasına kurduğu dünyada yaşayanların durumuna ne denir? Onu bir öğreniversin. Bunu öğrenmekte de fayda var. Ben teşhisi koydum da tedavisini kendisine bırakıyorum'' dedi.

-''Ülkemizdeki ve dünyadaki temsilciliğini Kılıçdaroğlu yapıyor''-

Meselenin sadece Kılıçdaroğlu'nun kendi dünyasında yaşaması olmadığını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

''Bu arada özellikle dış politikaya ilişkin konularda öyle sözler söylüyor, öyle tavırlar ortaya koyuyor ki akıl alır gibi değil. Türkiye'nin anamuhalefet partisinin genel başkanını, karşı karşıya bulunduğumuz neredeyse bütün uluslararası sorunlarda karşı tarafın yanında saf tutmuş görüyoruz. Mesela Suriye meselesinde Esed ile Kılıçdaroğlu'nu ayırt edemez hale geliyoruz. Doğrusu Esed ortada pek gözükmüyor. Onun ülkemizdeki ve dünyadaki temsilciliğini Kılıçdaroğlu yapıyor. Bedelini bilmem.

Dışişleri Bakanımızı, onun dış politika vizyonunu sadece insafa ve izana değil ahlaka da sığmaz bir şekilde eleştiriyor ve küfrediyor ama bakanımızın bu konuda yazdığı kitabı okumamış. Bizim gençler, hediye olarak göndermiş kendisine. Temenni ederim ki okur.''

AA

YORUMLAR 2
  • mahmut sami güzelgöz 11 yıl önce Şikayet Et
    taşeron ve asgari ücretliler. sayın başbakan taşeronun durumu ne olacak asgari ücretle çalışan işçilerin durumu ne olacak sen ondan haber ver bırak chp yi diğer partileri ağzınızdan bugüne kadar asgari ücretliyle ve taşeronla ilgili tek bir kelime duymadık sayın başbakanım belki siz birşeyler söylersinizde gerekli bakanlıklar ve bakanlarınız icraata geçerler yoksa onların bizleri dinledi yok hep laf ebeliği yapıyorlar. bize neden üvey evlat muamelesi yapıyorsunuz. seçimdemi hatırlayacaksınız bizleri.
    Cevapla
  • Ahmet Gül 11 yıl önce Şikayet Et
    şunlara cevap verme be başbakanım .. çok daha mühim işlerin var.! onların isteği zaten bu.
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Tarım Kredi Market'ten 45 üründe büyük indirim
6-8 Ekim olayları davasında tahliye kararlarına itiraz