Tarık Ramazan Star'da yazmaya başladı
Müslüman Kardeşler’in kurucusunun torunu olan, yazı ve çalışmalarıyla dünyanın önde gelen Ortadoğu ve İslami hareket uzmanlarından Tarık Ramazan Star’daki yazılarına başladı.
Günümüzün en çarpıcı düşünürlerinden biri olarak kabul edilen Tarık Ramazan, Amerika’da yayınlanan Foreign Policy ve Ingiliz Prospect dergilerinin hazırladığı “Dünyanın en etkili 100 entelektüeli” listesinde sekizinci sırada yer almıştı.
TARIK RAMAZAN HAKKINDA
Oxford Üniversitesi Teoloji Fakültesi'nde İslam Çalışmaları Profesörü olan Tarık Said Ramazan aynı zamanda Oxford St. Anthony's College, Kyoto Doshishi Üniversitesi ve Londra Lokahi Foundation'da araştırmacı olarak görev yapıyor. Tarık Ramazan ayrıca Brüksel'de bulunan Avrupa Müslüman Ağı'nın başkanlığını yürütüyor. Batı düşüncesinin yanında İslam düşünce geleneğine de vâkıf olan Ramazan, iki tarafı da anlayabilen en güçlü entelektüeller arasında gösteriliyor. "Avrupalı Bir Müslüman Olmak" (1999), "İslam, Batı ve Modernleşme Mücadelesi" (2004), "Batılı Müslümanlar ve İslam'ın geleceği" (2007), "Radikal Reform: İslami Ahlak ve Özgürleşme"(2009) kitaplarıyla tanınıyor.
İşte Tarık Ramazan'ın Star Gazetesi'ndeki ilk yazısı:
Adalet nasıl yerini bulacak?
Son günlerde Balkanları gezmekteyim ve Avrupa tarihi, Müslümanların varlığı, güncel gerginlikler ve geleceğimiz üzerine kafa yormaya başladım. Bu Saraybosna’yı altıncı ziyaretim oldu; yine derinlikli ve keyifli bir tecrübeydi. Savaşın sona ermesinden on altı yıl sonra, insanlar itibarlı ve saygıdeğer bir şekilde karşılanmak, tanınmak ve öyle muamele görmek istiyorlar. Saraybosna bir sembol; orada kurban psikolojisi yerine bağımsızlık ve özgürlüğe yönelik net bir arzu mevcut. Geleneklerinin, kültürlerinin, inançlarının ve haklarının bilincinde olan insanlar, nefretle ve baskılarla yıkılamaz.
Srebrenitsa yolundayken bu duygum daha da güçlendi ve derinleşti. Srebrenitsa soykırımından sorumlu işkenceci Radco Mladic birkaç gün önce tutuklandı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmak üzere Lahey’e gönderildi. Nihayet adalet yerini bulacak. 11 Temmuz 1995 günü kocasını ve iki oğlunu kaybetmiş bir anneyi dinlerken (Sırp ordusu tarafından diğer 8000 erkek ve genç delikanlı ile birlikte soğukkanlılıkla infaz edilmişler) bayraklar taşıyan Sırp gençlerin arabayla geçtiklerini duyduk; Mladic’in tutuklanmasını protesto ediyorlardı. Buralarda tarih sanki durmuş gibi; yaralar hala açık, nefret hala canlı ve her yerde kendini hissettiriyor.
